Sözleşmenin Feshi Nedeniyle Uğranılan Zarar

Sözleşmenin Feshi Nedeniyle Uğranılan Zarar

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) yetkiye dair hükümleri “selahiyet” başlıklı ikinci kısmında düzenlenmiş olup (6100 Sayılı HMK m.5-19), çok genel bir açıklamayla bunlar; davalının ikamet mahkemesi, sözleşmenin ifa olunacağı yer mahkemesi, gayrimenkulün bulunduğu yer mahkemesi ve diğer yetki saptamalıidir.

Anılan yasanın 9. maddesinin ilk fıkrası aynen; “Her dava, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça açıldığı tarihte davalının Türk Kanunu Medenisi gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde görülür” biçimindedir. Davalının ikametgahı mahkemesinin yanısıra, diğer yer mahkemeleri de yetkili kılınmıştır. Öğretide ve uygulamada özel yetki kuralları olarak adlandırılan ve bazı dava çeşitleri için kabul edilen bu istisnai nitelikteki yetki kuralları, ilke olarak kamu düzenine dair değildir.

Böylece, kamu düzenine dair olmayan özel yetki kuralları, genel mahkemenin (m.9) yetkisini kaldırmadığından, eş söyleyişle onunla beraber uygulandığından, davacı davasını genel ya da özel yetkili mahkemede açmak konusunda bir seçim hakkına sahiptir. Zira özel yetki genel yetkiyi ortadan kaldırmaz, onun yanısıra varlığını sürdürür; bundan dolayı dava ya da icra takibi, davacının/alacaklının tercihine göre, hem genel ve hem de özel yetkili icra dairesinde ya da mahkemede açılabilir.

Bu noktada, somut uyuşmazlın çözümü için alacaklının kendi ikamet yerinde dava açma yetkisinin bulunup bulunmadığı belirlenmelidir.
Sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri hakkında düzenlemeyi içeren ve kamu düzenine dair olmayan özel yetki kuralı niteliğinde bulunan 1086 sayılı HUMK’nın 10. maddesinde; “Dava, mukavelenin icra olunacağı ya dahut müddeaaleyh ya da vekili dava zamanında orada bulunmak şartiyle akdin vuku bulduğu mahal mahkemesinde de bakılabilir” düzenlemesi bulunmaktadır.

Sözleşmenin ifa edileceği yerin taraflarca açık ya da zımni olarak belirlenmediği durumlarda, eğer borç bir para borcu ise, sözleşmenin ifa edileceği yer mülga 818 Sayılı BK.73 maddesine (6098 sayılı TBK m.89) göre belirlenecektir.

818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 73. maddesi “Borcun ifa edilmesi lazım gelen yer, iki tarafın sarih ya da zımni isteğe göre belirleme edilir. Hilafına bir şart mevcut olmadığı surette aşağıdaki hükümler tatbik olunur:

1 – Borç bir miktar paradan ibaret ise tediye alacaklının verme zamanında mukim bulunduğu yerde vukubulur.
2 – Borç muayyen bir şeye taalluk ediyorsa bu şey akdin inikadı zamanında bulunduğu yerde teslim olunur.
3 – Bunlardan diğer her borç doğumu zamanında borçlunun mukim bulunduğu yerde ifa edilir. Alacaklının ikametgahında tediye edilmesi lazım gelen bir borcun ifası borcun doğumundan sonra alacaklının ikametgahını değiştirmesi nedeniyle ehemmiyetli bir surette güçleşmiş ise borç alacaklının evvelki ikametgahında ifa olunabilir.” biçiminde düzenleme içermektedir.

6098 Sayalı TBK’nun 89. maddesinde de aynı yönde düzenleme bulunmakta olup, aksi kararlaştırılmadıkça, para borcunun, alacaklının ödeme zamanında ikamet ettiği yerde ödenmesi gerekir.

Bu durumda, BK’nun 73. maddesi (TBK m.89) ve 1086 Sayılı HUMK’nın 10. maddesi (HMK m.10) uyarınca bir para borcunun alacaklısının, kendi ikamet adresinde dava açmasında (ya da İİK’nun 50. maddesi saptamasiyle icra takibi başlatmasında) bir usulsüzlük bulunmamaktadır.

Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı şirket merkezinin davanın açıldığı İzmir ili mülki sınırlarında olduğu ve davalı şirket merkezinin de dava tarihi itibariyle Muğla ili, Bodrum ilçesinde bulunduğu konusu ile taraflar arasında fesihten önce akdi dairin bulunduğu konusu ile ilgili uyuşmazlık bulunmamaktadır.

Dava istekçesinde davacı tarafın isteği, sözleşmenin feshi sebebiyle uğranılan kazanç kaybı ve sözleşmenin yerine getirileceği kanaatiyle yapılan masraf tutarı ile manevi tazminat olmak suretiyle toplam 100.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmesi istemini içermek olup, davanın konusunun para alacağı olduğu anlaşılmaktadır.

Bu durumda, BK’nun 73. maddesi ile HUMK’nın 10. maddesi beraber değerlendirildiğinde, alacaklının, şirket merkezinin bulunduğu yer olan İzmir ili mülki sınırlarındaki mahkemeler nezdinde dava açmasında usulsüzlük bulunmamakta olup, davalının yetki itirazının reddi gerekmektedir.

Hukuk Genel Kurulu’ndaki görüşmeler sırasında bir kısım üyelerce, somut olayda BK’nnu 73. maddesi anlamında bir para borcunun bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın taşıma sözleşmesinin feshinden kaynaklanan tazminat istemlerine dair olduğu, bu nedenden dolayı de davanın genel yetki saptamasi uyarınca davalının ikamet mahkemesinde görülmesinin gerektiği, aksi yönde yorum yapılması durumunda, neticesinde para ile saptama yapılan bütün tazminat istemlerinin para borcu olarak nitelendirilmesinin gerekeceği, bütün borç kaynaklarına göre değerlendirme yapıldığında aynı sonuca ulaşılabileceği, bu durumda da, yetkiye dair genel hüküm olan HUMK’nın 9. maddesi yerine özel hüküm olan 10. maddesinin genel hüküm halini alacağını belirtilmişler ise de, çoğunluk tarafından bu görüş yukarıyada açıklanan gerekçelerle kabul edilmemiştir.Bu itibarla, davanın para alacağından kaynaklanması sebebiyle alacaklı şirketin merkezinin bulunduğu yerde dava açma hakkı bulunduğundan Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

6 SORULAR

  1. AYDAN LEMLİOĞLU dedi ki:

    Sözleşmenin Feshi Nedeniyle Uğranılan Zarar Bu davanın Masrafı ne kadar? Bu dava maliyetli mi bilgi verirseniz sevinirim.

  2. YURDAGÜL KALAY dedi ki:

    Sözleşmenin Feshi Nedeniyle Uğranılan Zarar Bu davanın Masrafı ne kadar? Bu dava maliyetli mi bilgi verirseniz sevinirim.

  3. FIRAT KIZILCIK dedi ki:

    Sözleşmenin Feshi Nedeniyle Uğranılan Zarar Bu davada bir çok talebim oldu hiç bir şekilde sonuç alamadım bundan sonra ne yapılabilir.

  4. EMİR SALİK dedi ki:

    Sözleşmenin Feshi Nedeniyle Uğranılan Zarar Bu duruma karşılık olarak dava açmak istiyorum.

  5. AYLA USTA dedi ki:

    Sözleşmenin Feshi Nedeniyle Uğranılan Zarar Sayın avukat Mevcut davanın açma şartları nelerdir.?

  6. MELAHAT DERLİ dedi ki:

    Sözleşmenin Feshi Nedeniyle Uğranılan Zarar Konuda belirttiğiniz dava hakkındaki makaleyi beğendim.

AVUKATA SORU SOR

 

AVUKATA SORU SORUN

Bize Ulaşın




[recaptcha]

BİZE ULAŞIN

İletişim Bilgileri