Borçlar Hukuku

Borçlar Hukukunun Kapsamı ve Temel İlkeleri Borçlar hukuku temelde, taraflar arasında meydana gelen herhangi bir borç ilişkisinin çözümünde hukuki yollara başvurularak, anlaşmazlıkların çözümlenmesini sağlayan bir özel hukuk dalıdır. Borçlar hukukunun temel kaynakları arasında yer alan borçlar kanunu, borçlar hukukunu ilgilendiren tüm konuların düzenlenmesini sağlamaktadır. Borçlar hukukunun konusu: taraflar arasında herhangi bir sözleşme dolayı ortaya çıkacak borç ilişkilerini, borç tanımını, borçlara ilişkin görülecek davaların kapsamını vb. birçok farklı unsur oluşturmaktadır.

Borçlar hukuku ülkemizde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu çerçevesinde düzenlenmiştir. Borç ilişkisine dair kaynaklar ve sözleşmeden doğan borç ilişkilerine dair, borçlar hukukunun temelini oluşturan tüm konular bu kanun çerçevesinde düzenlenmiştir.

Borçlar hukuku kapsamında taraflar arasında davaya konu olacak bir borcun ortaya çıkması için kanunda belirtilen ve borç ilişkisinden doğan sebeplere ilişkin kaynaklar; sözleşme, haksız eylem ve sebepsiz mal edinimidir. Borçlar hukukunda borç ilişkisinin kendiliğinden ortaya çıkması düşünülemez. Bu nedenle taraflar arasında mutlaka borcun doğmasına neden olacak bir sözleşmenin yapılmış olması gerekmektedir.

Borçlar hukuku taraflar arasında ilişkileri düzenlediği için özel hukuk dalının bir parçası olarak görülmektedir. Borçlar hukuku kapsamında eşitlik ve genellik ilkeleri hâkim olmakla birlikte borçlar hukukunda hakim olan birçok farklı temel ilkeden bahsedilebilir.

Borçlar Hukukunun Temel İlkeleri Nelerdir?

Borçlar hukukunun konusu oluşturan temel unsur, bireyler arasında meydana gelen borç ilişkisinin çözüme kavuşturulmasıdır. Bu kapsam doğrultusunda borçlar hukuku kapsamında görülecek davalarda tarafların eşit olarak haklarının korunması için bazı temel ilkeler belirlenmiştir.

Borçlar hukukunun temel ilkeleri arasında; irade özgürlüğü, nispilik, dürüstlük, kusurlu sorumluluk, karşılılık, borçlu ikametinde ifa ve tarafların aleyhine borç ilişkisi kurulmaması ilkesi yer almaktadır. Bu ilkeler doğrultusunda borçlar hukukunda davlar görülür.

Borçlar hukukunda irade özgürlüğü ilkesi: tarafların kendi adlarına aleyhte ya da lehte borç yaratmalarını ifade etmektedir. Borçlar hukukunda irade özgürlüğü ilkesi; sözleşme özgürlüğü, eşitlik ve şekil serbesti ilkesi olarak üç temel başlık altında incelemek mümkündür. Genel olarak irade özgürlüğü ilkesi borçlar hukuku kapsamında tarafların kendi rızalarıyla borçlanabileceklerini ifade etmektedir. Borçlar hukukunda tek taraflı borcun oluşması imkânsızdır.

Nispilik ilkesi borçlar hukukunun en temel ilkeleri arasında yer almaktadır. Borçlar hukukunda nispilik ilkesi: Tarafların sözleşme aracılığıyla yaptıkları borçların sadece sözleşmeyi yapan kişileri bağlaması ifade edilmektedir. Borçlar hukukunda nispilik ilkesinin istisnaları; kuvvetlendirilmiş nispi haklar ve üçüncü kişi yararına sözleşmeler olarak belirlenmiştir. Bunun dışında tüm sözleşmelerin tarafları bağladığı bu ilke kapsamında ifade edilir.

Borçlar hukukunda davaya konu oluşturacak en önemli temel ilke, kusurlu sorumluluk ilkesidir. Bu ilke kapsamında; taraflar arasında bir borç ilişkisini doğuracak olan sözleşmesinin, sözleşmede belirtilen maddelere aykırı bir şekilde davranılması sonucunda taraflardan birinin, haksız fiil sonucu zarar görmesidir. Kusursuz sorumluluk ilkesi başlığı altında borçlar hukukunun bu temel ilkesi hakkında istisnalar açıklanmıştır.

Borçlar Hukukunun Tarafları ve Konusu

Borçlar hukukunda, borç ilişkisinin doğmasına neden olacak unsurlar; alacaklı, borçlu ve edimlerdir. Bu unsurlar temelde borçlar hukukunun taraflarını oluşturmaktadır. Borçlu ve alacaklı arasında edim olarak ifade edilen unsur; tarafların borç ilişkisinde yerine getirecekleri yükümlülükler ve davranışları ifade etmektedir.

Herhangi bir nedenden dolayı edimleri ihlal eden kişiler borçlar hukukuna dahil olabilirler. Borçlar hukukunda edimlerde kendi için konularına göre ayrılmaktadır. Konularına göre edimler; olumlu, olumsuz, şahsi ve maddi edim olmak üzere toplamda 4 temel edim bulunmaktadır.

Borçlar hukukunda bir borç ilişkisinin doğması için edimlerin ihlal edilmesi gerekmektedir. Bu kapsam doğrultusunda olumlu edim; borçlunun, tacirden herhangi bir mal ve hizmet almış olması ancak parasını vermemesi olumlu edim olarak ifade edilmektedir.

Borçlar hukukunda şahsi edim olarak ifade edilen edim türünde; borçlu kişinin bizzat kendisinin fiili yerine getirmesi olarak ifade edilmektedir. Borçlar hukukunda olduğu gibi diğer pek çok hukuk dallarında da edimler davaların önemli yapı taşlarını oluşturmaktadır.

Taraflar arasında borç ilişkisinin doğmasının ardından borçlar hukukunun tarafları arasında; borçlu ve alacaklı olmak üzere temel iki taraf bulunmaktadır. Borçlar hukukunun tarafları kanunda belirtilen istisnalar dışında iki grup olarak değerlendirilmektedir. 6098 Türk Borçlar Kanunu kapsamında, sözleşmeden doğan borçlara ilişkin tüm davalar borçlar hukuku kapsamında, bu yasaya göre değerlendirilmektedir.

Borçlar Hukukunda Borcun Kaynakları Nelerdir?

Borçlar hukukunda bir borç ilişkisinin doğması için ortada kanunlarda belirtilen şekliyle bir borç kaynağının bulunması gerekmektedir. Borçlar hukukunda borcun doğmasına neden olan kaynaklar; sözleşmeden doğan borçlar, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşmeden doğan borçlar olmak üzere üç temel grupta incelenir.

Borcun doğmasına neden olan unsurların gerçekleşmesinin ardından, alacaklı ve borçlu arasında borcun ödenmemesine ilişkin dava görülebilmektedir. Bu kapsam doğrultusunda alacaklılar, borçlarını tahsil etmek için mahkemelere alacak davası açabilirler. Borçlar hukuku kapsamında alacağın niteliğine göre alacak davası; iş mahkemelerine, asliye hukuk mahkemesine, ticaret mahkemesine ve tüketici mahkemesine başvuruda bulunarak, borçlarını tahsil etmeleri mümkündür.

Borçlar hukuku ile ilgili açılabilecek davalar

  • Alacak Davaları
  • Maddi ve Manevi Tazminat Davaları
  • Haksız fiillerden doğan maddi ve manevi zararların tazminine ilişkin dava ve işlemler
  • Sözleşmelerin hazırlanması, tadili ve sonlandırılmasına ilişkin işlemler
  • Haksız fiillerden doğan maddi ve manevi zararların tazminine ilişkin dava ve işlemler
  • Muvazaalı akitlerden doğan dava ve işlemler
  • Sebepsiz zenginleşmeden doğan dava ve işlemler
  • Hile, yanılma, korkutma ve gabin nedeniyle iptale tabi sözleşmelerden doğan dava ve işlemler
  • Sözleşmelerin ifası, geçerliliği ve itfasına ilişkin dava ve işlemler
  • Alacağın temliki, borcun nakli ve özel sözleşme ilişkilerine ilişkin dava ve işlemler
  • Satım, bağışlama, kiralama, istisna, kat karşılığı inşaat, adi şirket, acentelik, komisyonculuk, hizmet ve diğer tip sözleşmelerinin hazırlanması, sonlandırılması ve uygulamasına ilişkin dava ve işlemler
  • Tahliye Davaları
  • Kira Tespiti Davaları
  • Kira Bedelinin Artırılması Davaları
  • Ödeme Yerinin Tayini Davaları
  • Gayrımenkul Davaları
  • Kamulaştırma Davaları
  • Kiralama ile buna ilişkin tüm Davaları
  • Arazilerin planlamasından ve Ruhsat için gerekli izinlerin verilmemesinden doğan davaları
  • Taşınır ve Taşınmaz malların devri, satışa ve bunlara dair sözleşmelerin hazırlanması
  • İpotek ve Rehin Tesisi ve Fekki İşlemleri
  • Kat Mülkiyetinden doğan her tür davalar
  • İstisna, Vekalet ve Tellallık Sözleşmesinden doğan davalar
  • Haksız fiilden doğan tazminat davaları
  • Basın yolu ile yapılan haksız saldırılara ilişkin tazminat davaları
Borçlar Hukuku

Borçlar Hukuku

BİZE ULAŞIN

İletişim Bilgileri