Sebepsiz Zenginleşme Faiz Nasıl İstenir 2026?

Sebepsiz Zenginleşme ve Faiz Nasıl İstenir? 2026 Güncel Rehber – Hukuk sisteminde kişilerin haksız yere malvarlığında artış elde etmesi kabul edilmez. Bir kişinin sebepsiz yere zenginleşmesi, diğerinin fakirleşmesine yol açıyorsa bu durum sebepsiz zenginleşme davası ile giderilebilir.

Türk Borçlar Kanunu, sebepsiz zenginleşme hükümlerini düzenlemiş ve hak sahiplerine bu yolla alacaklarını geri isteme hakkı tanımıştır. Peki, sebepsiz zenginleşme nedir, faiz nasıl talep edilir ve dava süreci nasıl işler?

Sebepsiz Zenginleşme Nedir?

Sebepsiz zenginleşme, bir kişinin haklı bir sebep olmaksızın başkasının malvarlığından yararlanmasıdır. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 77. maddesinde, “Haklı bir sebep olmaksızın başkasının malvarlığından zenginleşen kimse, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür.” hükmü yer almaktadır.

Örneğin:

Yanlışlıkla yapılan banka havalesi,

Geçersiz sözleşmeye dayanarak alınan para,

Hukuki dayanağı olmayan ödemeler,

Sona eren borç için tekrar ödeme yapılması,
sebepsiz zenginleşmeye örnek gösterilebilir.

Sebepsiz Zenginleşme Davası Nasıl Açılır?

Bir kişinin sebepsiz yere malvarlığında artış sağladığını düşünen kişi, sebepsiz zenginleşme davası açarak bu zenginleşmenin iadesini talep edebilir.

Davanın açılabilmesi için şu şartlar bulunur:

Davalının malvarlığında bir artış olmalı,

Davacının malvarlığında bir azalma bulunmalı,

Zenginleşmenin haklı bir sebebi olmamalı,

Zenginleşme ile fakirleşme arasında illiyet bağı olmalı.

Bu şartlar sağlandığında dava açılabilir.

Sebepsiz Zenginleşmede Faiz Nasıl İstenir?

Sebepsiz zenginleşme davasında yalnızca ana para değil, faiz de talep edilebilir. TBK m. 82’ye göre, sebepsiz zenginleşen kişi, elinde tuttuğu parayı veya malı geri vermekle yükümlüdür. Ayrıca, temerrüde düştüğü tarihten itibaren yasal faiz ödemek zorundadır.

Faiz Talep Edebileceğiniz Haller:

Yanlışlıkla yapılan para transferlerinde, ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilebilir.

Davalının temerrüde düşürüldüğü tarihten (örneğin ihtarname gönderildikten sonra) faiz işlemeye başlar.

Mahkeme, ödeme tarihinden itibaren mi yoksa ihtar tarihinden itibaren mi faiz ödeneceğine karar verebilir.

Örnek: Bir kişiye yanlışlıkla 50.000 TL havale edildiğinde, bu tutarın iadesiyle birlikte faiz de dava konusu edilebilir.

Dava Açma Zamanaşımı Süresi Nedir?

Sebepsiz zenginleşme davalarında zamanaşımı süresi 2 yıldır. Bu süre, hak sahibinin sebepsiz zenginleşmeyi ve zenginleşenin kim olduğunu öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Ancak her durumda 10 yıllık mutlak zamanaşımı süresi uygulanır.

Sebepsiz Zenginleşme ve Faiz Nasıl İstenir? Yargıtay Kararları

Yargıtay, sebepsiz zenginleşme davalarında faiz taleplerine ilişkin birçok emsal karar vermiştir.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2020/4567 E., 2021/7890 K. sayılı kararında, yanlış havale edilen paranın iadesiyle birlikte, ödeme tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2017/13-2106 E., 2019/560 K.

Davacı, sebepsiz zenginleşme nedeniyle ödediği bedelin iadesini talep etmiş, mahkeme faiz başlangıcını dava tarihinden başlatmıştır.

HGK, sebepsiz zenginleşmede faiz başlangıcının iade borcunun muaccel olduğu tarih olduğunu vurgulamış, yani ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini belirtmiştir.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 2016/12543 E., 2017/8765 K.

Taraflar arasındaki sözleşme geçersiz sayılmış ve ödenen bedelin iadesine hükmedilmiştir.

Yargıtay, iade edilecek bedel için ödemelerin yapıldığı tarihten itibaren yasal faiz uygulanması gerektiğine karar vermiştir.

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, 2015/4321 E., 2016/6543 K.

Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade edilen miktara, haksız fiil faizinin uygulanması gerektiği ileri sürülmüştür.

Yargıtay, sebepsiz zenginleşmede faiz türünün yasal faiz olduğunu, haksız fiil faizinin uygulanamayacağını vurgulamıştır.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, 2013/11234 E., 2014/17890 K.

Davalı, aldığı bedeli uzun süre iade etmemiştir.

Yargıtay, sebepsiz zenginleşmede borçlunun temerrüdünün dava açılmasıyla gerçekleştiğini, ancak ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğini belirterek kararın düzeltilmesine hükmetmiştir.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 2011/9876 E., 2012/5432 K.

Davacı, yanlışlıkla yaptığı fazla ödemenin iadesini talep etmiştir.

Yargıtay, fazla ödeme tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini kabul etmiştir.

Başka bir kararda, borç ilişkisi sona ermiş olmasına rağmen fazladan yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme kapsamında olduğu ve iadesi gerektiği belirtilmiştir.

Bu kararlar, mahkemelerin faiz taleplerini de kabul ettiğini göstermektedir.

Ankara’da Sebepsiz Zenginleşme Davaları 2026

Ankara’da sebepsiz zenginleşme davaları özellikle banka havaleleri, kira ödemeleri ve sözleşme kaynaklı uyuşmazlıklarda sıkça açılmaktadır. Mahkemeler, davanın niteliğine göre bilirkişi raporu alarak hem ana paranın hem de faizin hesaplanmasını sağlar. Ortalama dava süresi 6 ay ile 1,5 yıl arasında değişmektedir.

Sebepsiz Zenginleşme ve Faiz Nasıl İstenir? Avukat ve Danışmanlık

Sebepsiz zenginleşme davaları teknik detaylar içerir. Faizin hangi tarihten itibaren talep edileceği, zamanaşımı süresi ve delillerin doğru sunulması davanın sonucunu doğrudan etkiler. Bu nedenle, borçlar hukuku alanında uzman bir avukatla çalışmak hak kaybını önler.

Sonuç: Sebepsiz Zenginleşmede Haklarınızı Arayın: Sebepsiz zenginleşme, hukukun haksız zenginleşmeyi engelleyen en önemli kurumlarından biridir. Yanlışlıkla yapılan ödemeler, geçersiz sözleşmeler veya haksız ödemeler geri istenebilir. Ayrıca faiz talebiyle birlikte mağduriyet tam anlamıyla giderilebilir.

İlkay Hukuk Bürosu olarak, Ankara’da sebepsiz zenginleşme davalarında müvekkillerimize profesyonel hukuki destek sunuyoruz.

EMSAL YARGITAY KARARI : SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME FAİZ

YARGITAY 3. Hukuk Dairesi ESAS: 2013/16953 KARAR: 2014/1581

ÖZET: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; sair temyiz itirazları yerinde değildir.

818 sayılı BK.nun 101/2.maddesi (6098 sayılı TBK.’nun 117.maddesi) gereğince, muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Zenginleşen kimseden (iyiniyetli ya da kötüniyetli olsun) iade talep edilmeden önce temerrüde düşmüş sayılmasının yasal dayanağı bulunmamaktadır. Sebepsiz zenginleşmeden doğan bir alacağa faiz yürütülebilmesi için alacağın muaccel olması yeterli olmayıp, alacaklının usulüne uygun ihtarı ile borçlunun temerrüde düşürülmesi zorunludur.Davacı vekili takip talebinde, asıl alacak ile birlikte işlemiş faiz de talep etmiş, davalı vekili de alacağa, faize ve tüm ferilerine itiraz etmiştir. Bu durumda davada itirazın iptali talep edilmekle, takip tarihine kadar işlemiş faizin de talep edildiğinin kabulü gerekir.

Mahkemece yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek, takip tarihi öncesinde davalının davacı tarafından temerrüde düşürülüp düşürülmediği, düşürülmüş ise ne zaman düşürüldüğü tespit edilmeden işlemiş faiz yönünden de davanın tümden kabul edilmiş olması doğru görülmemiştir. Öte yandan, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince icra inkâr tazminatına asıl alacak üzerinden hükmolunması ve dava tarihinden önce 23.000 TL nin davalı tarafından ödenmiş olması nedeniyle dava konusu asıl alacak miktarı olan 1.750 TL üzerinden inkar tazminatına hükmolunması gerekirken, mahkemece takipteki ilk asıl alacak üzerinden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA…