Konut Kredisi Kullananları İlgilendiren Emsal Karar

Yargıtay’dan Konut Kredisi Kullananları İlgilendiren Emsal Karar

Yüksek Mahkeme tarafından bankalardan konut kredisi kullananları yakından ilgilendiren bir karar verildi. Hayat sigortası olan bir kişinin konut kredisi kullanırken vefat etmesi durumunda bakın neler oluyor…

Birçok vatandaş bankaların sunduğu konut kredilerinden faydalanıyor. Genellikle bankalar konut kredisini hayat sigortası ile birlikte veriyor. Söz konusu durumda hayat sigortası masrafı ödememek isteyen vatandaşlar hayat sigortası olmadan konut kredisi kullanma seçeneğine yöneliyor. Bu durum da hem banka hem de kredi sahibi ve ailesi açısından birçok problemi de beraberinde getiriyor.

Hayat Sigortası Poliçesiyle Vefat Eden Kişinin Konut Kredisi Ödeniyor

Bankaların işlerini sağlama alma yöntemi olarak ortaya koyduğu uygulamaya göre; konut kredisi kullanan bir vatandaşın vefat etmesi halinde, yarım kalan konut kredisi geri ödemeleri kişinin hayat sigortası üzerinden tahsil ediliyor. Banka bu şekilde konut kredisi hizmetinden yararlanmak isteyen vatandaşa aynı zamanda hayat sigortası poliçesi de oluşturarak vatandaştan alacağı konut kredisi ödemelerinin parasını garanti altına almış oluyor.

Öte yandan bankaların hayat sigortasını 120 ay vade ile vermesini tercih etmeyen vatandaşlar genellikle konut kredisini hayat sigortası poliçesi oluşturmadan temin ediyor. Bu durumlarda da konut kredisinden yararlanan vatandaşın vefat etmesi halinde banka, yasal yollara başvurarak kişinin ailesinden yani yasal mirasçılarından tahsil etme yoluna gidiyor. Dolayısıyla vatandaştan kalan borç eşinin ve çocuklarının üzerine geçmiş sayılıyor. Söz konusu kişilerin de bu parayı ödeyememeleri durumunda banka yasal yollardan evi ipotek ederek satışa çıkarabiliyor.

Yargıtay’ın Emsal Kararı

Yargıtay’dan emsal niteliğinde karar çıkmasını sağlayan davada olaylar şu şekilde gelişti: 10 yıl vadeli konut kredisi alan bir vatandaş 3 yıl sonra vefat ettiği için konut kredisinin ödemeleri vatandaşın hayat sigortasından tahsil edilmedi. Vefat eden kişinin ailesi bu duruma itiraz ederek bankaya başvurdu fakat hayat sigortası poliçesinin 9 ay önce yenilenmediğini öne sürerek bu talebi reddetti. Bunun ardından Tüketici Mahkemesine dava açan vatandaşın ailesi, mahkemenin de banka ve sigorta şirketlerini haklı bularak itiraz davanın reddine karar verdi. Aile son çare olarak davayı Yargıtay’a taşıdı.

Yargıtay’ın kararına göre, hayat sigortasının yenilenmesinin sigorta şirketinin sorumluluğu altında olduğu belirtilerek davalı bankayı %40 kusurlu buldu. Bu kararla bankanın, aileye 9 bin 758 lira maddi tazminat ödemesine hükmedildi.