İtirazın iptali davasında tanık dinlenir mi? Senetle İspat Zorunluluğu Nedir?

İtirazın iptali davaları, icra takibine yapılan itirazların haksız olduğu iddiasıyla açılan davalardır. Bu tür davalarda taraflar arasında yapılan hukuki işlemlerin ve bu işlemlerden doğan uyuşmazlıkların nasıl ispat edileceği büyük önem taşır. Özellikle senetle ispat gereken durumlarda, karşı tarafın açık muvafakati olmadan tanık dinlenemez. İşte bu tür davaların detayları ve dikkat edilmesi gereken hususlar:

İtirazın İptali Davası Nedir?

İtirazın iptali davası, icra takibine yapılan itirazın haksız olduğunu iddia eden alacaklı tarafından açılan bir davadır. Bu davada, borçlunun yaptığı itirazın iptali ve icra takibinin devamı talep edilir. Bu tür davalarda, borçlu tarafın savunmalarını yazılı delillerle ispatlaması gerekmektedir.

Hukuki Dayanaklar

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 200. maddesi, bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri 2.500 Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerektiğini belirtir. Aynı kanunun 201. maddesi ise senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin 2.500 Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamayacağını düzenler.

İtirazın iptali davasında tanık dinlenir mi? İtirazın İptali Davası Örneği

Davacı, 15.01.2020 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesi ile kiracı olan davalının, 14.02.2020 tarihli tahliye taahhüdü ile taşınmazı 15.01.2021 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt ettiğini, ancak davalının belirtilen tarihte taşınmazı tahliye etmemesi üzerine aleyhine icra takibi başlattığını, davalının tahliye emrine itiraz ederek takibi durdurduğunu belirtmiştir. Davacı, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının dava konusu taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Tarafın Savunması

Davalı ise, tahliye taahhüdünü kira sözleşmesi ile birlikte tarih koymadan imzaladığını, tarihin davacı tarafından daha sonra ve maddi gerçekliğe aykırı olarak taahhütnameye eklendiğini, tahliye taahhütnamesinin kanunun emredici kurallarına aykırı olarak düzenlendiğini, kira ilişkisinin devam ettiğini ve yeni döneme ilişkin kira ve aidat ödemelerini yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Hukuki Değerlendirme ve Karar

İlk Derece Mahkemesi Kararı

İlk Derece Mahkemesi, taraflar arasında dava konusu taşınmazın kiralanması amacıyla 15.01.2020-15.01.2021 tarihleri arasını kapsar şekilde kira sözleşmesinin akdedildiğini, davalının tahliye taahhütnamesi ile dava konusu taşınmazı 15.01.2021 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt ettiğini, davalının imzaya itirazının olmaması nedeniyle tahliye taahhütnamesinin geçerli olduğunu belirterek, davanın kabulüne karar vermiştir.

İstinaf ve Temyiz Süreci

Davalı vekili, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmuş, ancak Bölge Adliye Mahkemesi bu başvuruyu esastan reddetmiştir. Daha sonra, davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuş, fakat Yargıtay, davalı tarafın savunmasını yazılı delille ispatlayamadığını belirterek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir.

İtirazın iptali davalarında, özellikle senetle ispat gereken durumlarda tarafların dikkatli olması ve yazılı delillerle savunmalarını desteklemesi büyük önem taşır. Borçlu tarafın itirazlarını yazılı delillerle ispat edememesi halinde, itirazın iptali davası alacaklı lehine sonuçlanabilir. Bu tür davalarda hukuki danışmanlık almak, sürecin doğru yönetilmesi açısından kritik bir öneme sahiptir.