Tapu iptali ve tescil davaları, taşınmaz mal sahipliğinin belirlenmesi ve mülkiyet haklarının korunması açısından büyük önem taşır. Bu tür davalarda, tapu kayıtlarının hukuka aykırı olarak tutulduğu veya geçersiz bir işlemle değiştirildiği iddiası ileri sürülür. İşte bu tür davaların hukuki dayanakları, süreçleri ve örnek bir dava incelemesi:
Tapu İptali ve Tescil Davası Nedir?
Tapu iptali ve tescil davası, bir taşınmaz üzerindeki tapu kaydının iptali ve doğru kişiye tescil edilmesi amacıyla açılan bir davadır. Bu davada, mevcut tapu kaydının hukuka aykırı olduğu iddia edilir ve bu kaydın iptali ile doğru kaydın yapılması talep edilir.
Tapu İptali ve Tescil Davası Hukuki Dayanaklar Nelerdir?
Bu tür davalar, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 677 ve 706. maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili maddeleri ve Tapu Kanunu’nun 26. maddesi çerçevesinde yürütülür. Ayrıca, Noterlik Kanunu’nun 60. maddesi de tapu işlemlerinin geçerliliği açısından önemlidir.
Tapu İptali ve Tescil Davası ve Örnek Dava Süreci
Davacı İstemi
Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin mirasçılara intikal eden taşınmazlardaki miras paylarını kardeşlerinden 1993 yılında haricen satın aldığını ve tapuda intikal yapılmadığı için davalıların Noterde düzenlenen satış vekaletnamesi ile taşınmazlardaki tüm tasarruf yetkisini müvekkiline devrettiğini belirtmiştir. Müvekkilinin 1993 yılından itibaren taşınmazların zilyedi olduğunu belirterek, Arnavutköy ilçesindeki bazı parsellerdeki davalıların tapuda kayıtlı olan paylarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı
Davalılar, davacıya taşınmazlarda intikal işlemini yapması ve taşınmazları satması için vekaletname verdiklerini, ancak davacının vekalet yetkisini kullanarak dava dışı yedi parseli rıza ve bilgileri dışında sattığını ileri sürmüştür. Bu durumu öğrenmeleri üzerine davacıyı vekillikten azlettiklerini ve kendilerine intikal eden payların davacıya satılması için herhangi bir sözleşme yapmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
İlk Derece Mahkemesi Kararı
İlk Derece Mahkemesi, taşınmaz satışının resmi şekilde yapılmasının geçerlilik şartı olduğunu ve harici taşınmaz satış sözleşmesinin kanunun aradığı resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz bulunduğunu belirlemiştir. Ayrıca, yemin deliline dayanarak geçersiz sözleşmenin geçerli hale dönüştürülemeyeceğine hükmederek davanın reddine karar vermiştir.
İstinaf Başvurusu ve Kararı
Davacı vekili, İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiş, ancak Bölge Adliye Mahkemesi, dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna göre kararın usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, yemin deliline dayanılarak geçersiz sözleşmenin geçerli hale dönüştürülemeyeceğine dikkat çekmiştir.
Tapu İptali ve Tescil Davalarında Dikkate Edilecek Hususlar Nelerdir?
Resmi Şekil Şartı
Tapu iptali ve tescil davalarında, taşınmaz satışının resmi şekilde yapılması geçerlilik şartıdır. Türk Medeni Kanunu’nun 706. maddesi uyarınca, taşınmaz satışlarının geçerli olabilmesi için tapuda resmi senetle yapılması gerekmektedir. Bu nedenle, harici taşınmaz satış sözleşmeleri geçersizdir.
Yemin kesin delil sayılır mı?
Yemin deliline dayanılarak geçersiz bir sözleşmenin geçerli hale dönüştürülmesi mümkün değildir. Bu nedenle, yemin delili ile tapu iptali ve tescil taleplerinin desteklenmesi yeterli olmayacaktır. Mahkemeler, resmi şekil şartına uyulup uyulmadığını ve delillerin geçerliliğini dikkate alarak karar verir.
İspat Yükümlülüğü Kimdedir?
Davalarda, iddiaların ispatı büyük önem taşır. Davacı taraf, taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkını ve tapu kaydının hukuka aykırı olduğunu ispat etmekle yükümlüdür. Bu kapsamda, tanık beyanları, belgeler ve diğer deliller mahkemece değerlendirilir.
Tapu iptali ve tescil davaları, mülkiyet haklarının korunması ve hukuka uygun tapu kayıtlarının sağlanması açısından büyük önem taşır. Bu tür davalarda, resmi şekil şartına uyulması ve delillerin geçerliliği büyük önem taşır. Davaların başarılı olabilmesi için hukuki danışmanlık alınarak sürecin doğru yönetilmesi gerekmektedir. Mahkemeler, mevcut delilleri ve hukuki dayanakları dikkate alarak adil bir karar vermektedir.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?