Sağlıkta Hata: Malpraktis Davaları ve Tazminat Sorumluluğu 2026 – Sağlık hizmetleri, doğrudan insan hayatını ilgilendirdiği için son derece hassas bir alandır. Ancak her zaman beklenen sonuç elde edilemeyebilir.
Hekimin mesleki standartlara aykırı davranması, yanlış teşhis, eksik tedavi veya ihmalkâr tutumları, hastada kalıcı zarar bırakabilir. Bu tür durumlar tıbbi literatürde malpraktis yani doktor hatası olarak tanımlanır. Malpraktis nedeniyle mağdur olan kişilerin en önemli hukuki yolu ise malpraktis davası açmaktır.
Malpraktis Nedir?
Malpraktis, hekim veya sağlık personelinin bilgisizliği, dikkatsizliği, deneyimsizliği ya da özen eksikliği nedeniyle hastaya zarar vermesi durumudur. Sağlıkta hata, sadece cerrahi müdahalelerde değil; tanı, tedavi, ilaç uygulamaları ve doğum süreçlerinde de ortaya çıkabilir.
Örneğin;
Yanlış ilaç verilmesi,
Ameliyatta dikkatsizlik sonucu organ hasarı,
Doğum sırasında zamanında müdahale edilmemesi,
Hastanın bilgilendirilmeden ameliyata alınması, malpraktis örnekleri arasında sayılabilir.
Malpraktis Davası Nasıl Açılır?
Malpraktis nedeniyle zarar gören hasta veya yakınları, öncelikle ilgili sağlık kuruluşuna şikâyet başvurusunda bulunabilir. Ancak kalıcı zarar varsa doğrudan dava açmak mümkündür.
Dava açarken gerekli belgeler şunlardır:
Hastane kayıtları ve epikriz raporları,
Ameliyat öncesi imzalanan aydınlatılmış onam formları,
Fotoğraflar ve tanık beyanları,
Sağlık Bakanlığı veya İl Sağlık Müdürlüğü’ne yapılan şikayet sonuçları.
Davalar genellikle Tüketici Mahkemesi veya Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılır. Hekimin kusuru varsa, hem maddi hem manevi tazminata hükmedilebilir.
Hangi Tazminatlar Talep Edilebilir?
Malpraktis davalarında iki tür tazminat söz konusudur:
Maddi Tazminat: Yeniden tedavi masrafları, iş gücü kaybı, kalıcı sakatlık, kazanç kaybı.
Manevi Tazminat: Hastanın yaşadığı acı, elem, özgüven kaybı ve sosyal yaşamda olumsuz etkiler.
Eğer hasta yaşamını yitirirse, yakınları da destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilir.
Sağlıkta Hata: Malpraktis Davaları ve Tazminat Sorumluluğu 2026 Yargıtay Kararları
Yargıtay, malpraktis davalarında hekimin özen yükümlülüğünü sıkı şekilde denetlemektedir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2020/1234 E., 2021/5678 K. sayılı kararında, doğum sırasında gerekli önlemleri almayan doktorun kusurlu olduğuna karar verilmiş ve aileye yüksek tazminat ödenmesine hükmedilmiştir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, 2016/17340 E., 2018/2987 K.
Davacı, yanlış ilaç uygulaması sonucu sağlığının bozulduğunu ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir.
Yargıtay, hekimin özen borcunu ihlal ettiğini belirterek manevi tazminata hükmedilmesini onamış, hekimin ve hastanenin müteselsilen sorumlu olduğuna karar vermiştir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, 2014/2458 E., 2015/4312 K.
Davacı, sezaryen doğum sırasında yapılan hatalı müdahale nedeniyle kalıcı sağlık sorunları yaşadığını iddia etmiştir.
Yargıtay, doğum sırasında hekimin gerekli dikkat ve özeni göstermediğini, hatalı müdahale ile hasta zararının doğrudan bağlantılı olduğunu tespit ederek yüksek manevi tazminata hükmetmiştir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, 2013/17821 E., 2014/11655 K.
Davacı, yanlış teşhis nedeniyle gereksiz ameliyat geçirdiğini ileri sürmüştür.
Yargıtay, yanlış teşhis ve gereksiz tedavi uygulamasını malpraktis olarak kabul etmiş, aydınlatma yükümlülüğünün de yerine getirilmediğini belirterek davacının hem maddi hem manevi tazminat taleplerini kabul etmiştir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, 2012/954 E., 2012/5671 K.
Bir hastanın acil serviste zamanında müdahale edilmemesi sonucu hayatını kaybetmesi üzerine yakınları tazminat davası açmıştır.
Yargıtay, hekimin “gecikmeli müdahalesi” nedeniyle kusurlu olduğuna, ayrıca hastanenin de organizasyon kusuru sebebiyle sorumlu olduğuna hükmetmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2010/13-143 E., 2010/173 K.
Davacı, ameliyat sırasında yapılan hatalı uygulama nedeniyle sakat kaldığını ileri sürmüştür.
HGK, hekimin özen yükümlülüğünün ihlali halinde hem hekimin hem de hastanenin sorumlu olacağını, tazminatın kapsamının ise zararın tümünü karşılayacak şekilde belirlenmesi gerektiğini vurgulamıştır.
Ayrıca, hastanın bilgilendirilmeden yapılan estetik ameliyatlarda da hekimin kusurlu olduğuna dair emsal kararlar vardır.
Bu içtihatlar, malpraktis davalarında hastaların haklarını güçlendirmektedir.
Zamanaşımı Süresi Nedir?
Malpraktis davalarında 5 yıllık zamanaşımı uygulanır. Ancak ölüm veya ağır bedensel zarar söz konusu olduğunda bu süre 10 yıl olabilir. Zarar gören hasta veya yakınları, hak kaybı yaşamamak için dava açma süresini kaçırmamalıdır.
Avukat Desteği Neden Önemli?
Malpraktis davaları, teknik bilgi ve bilirkişi raporları gerektirir. Tıbbi terimler ve hukuki süreçler birlikte yürütülür. Bu nedenle uzman bir sağlık hukuku avukatı ile çalışmak çok önemlidir. Avukat, hem dava dilekçesinin doğru hazırlanmasını sağlar hem de bilirkişi raporlarına karşı etkin şekilde itiraz edebilir.
Ankara gibi büyük şehirlerde sağlık kurumlarının yoğunluğu, malpraktis davalarının da fazla açılmasına yol açmaktadır. Bu nedenle deneyimli bir avukatla çalışmak, davanın sonucunu doğrudan etkiler.
Sağlıkta Hata: Malpraktis Davaları ve Tazminat Sorumluluğu 2026 Avukat ve Danışmanlık
Sağlık hizmetlerinde yaşanan hatalar, kişinin yaşam kalitesini düşürebilir ve ciddi mağduriyetlere yol açabilir. Ancak hukuki yollarla bu zararların telafisi mümkündür. Malpraktis davaları sayesinde hastalar maddi kayıplarını karşılayabilir, manevi olarak da tatmin sağlayabilirler.
İlkay Hukuk Bürosu olarak, Ankara’da malpraktis davaları ve doktor hatası kaynaklı tazminat davalarında müvekkillerimize profesyonel hukuki destek sunuyoruz. Hak kaybı yaşamamak ve sürecinizi güvenle yürütmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?