Tasarrufun iptali davası kaç yıl içinde açılır? Geriye Dönük Kaç Yıl?

Tasarrufun İptali Davası Ne Zaman Açılır?

Tasarrufun iptali davası kaç yıl içinde açılır? Geriye Dönük Kaç Yıl? Tasarrufun iptali davası, alacaklıların, borçluların hileli işlemlerle mallarını devretmesini engelleyerek alacaklarını tahsil etmelerini sağlamak amacıyla açılan davalardan biridir. Ancak bu davanın açılabilmesi ve başarıya ulaşabilmesi için belirli süreler ve dava şartlarının yerine getirilmesi gerekmektedir. Peki, tasarrufun iptali davası hangi süreler içinde açılmalıdır ve dava şartları nelerdir?

Tasarrufun iptali davası kaç yıl içinde açılır? Geriye Dönük Kaç Yıl?

Tasarrufun iptali davasının açılabileceği süre, İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 284. maddesi uyarınca 5 yıllık hak düşürücü süre ile sınırlıdır. Bu süre, borçlunun tasarrufu gerçekleştirdiği tarihten itibaren başlar. Yani, borçlu hileli bir işlemle mal kaçırdıysa, alacaklı bu işlemin iptalini 5 yıl içinde talep etmelidir. Aksi takdirde, dava açma hakkı düşer ve mahkeme davayı incelemez.

Hak düşürücü süre, yargılamanın temel unsurlarından biri olarak kabul edilir ve taraflar ya da mahkeme tarafından her zaman ileri sürülebilir. Bu nedenle, davacı alacaklının, tasarrufun gerçekleştiği tarih itibarıyla bu süreyi takip etmesi önemlidir.

Tasarrufun iptali Dava Şartları Nelerdir?

Tasarrufun iptali davasında, davanın esasının incelenebilmesi için belirli dava şartlarının yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu dava şartları, mahkeme tarafından kendiliğinden gözetilebileceği gibi, taraflarca da her zaman ileri sürülebilir. İşte tasarrufun iptali davasında aranacak temel şartlar:

1. Aciz Vesikasının Sunulması Şartı Nedir?

İcra İflas Kanunu’nun 277. maddesi uyarınca, tasarrufun iptali davasını açabilecek kişiler, elinde geçici veya kati aciz vesikası bulunan alacaklılar ya da iflas idaresidir. Aciz vesikası, borçlunun malvarlığının alacakları karşılamadığı durumlarda verilen bir belgedir ve alacaklının iptal davası açma hakkını doğurur.

Bu belge, dava açılmadan önce, dava sürecinde ya da karar aşamasında mahkemeye sunulabilir. Aciz vesikası olmadan davanın açılması halinde, mahkeme davacıya makul bir süre tanır ve bu süre içinde belgeyi sunmasını ister. Eğer aciz belgesi sunulmazsa, dava usulden reddedilir. Ancak geçici veya ihtiyati haciz aciz vesikası yerine geçmez; kesin hacze dönüşmesi gereklidir.

2. İcra Takibinin Kesinleşmesi Şartı Nedir?

Tasarrufun iptali davası açılabilmesi için icra takibinin kesinleşmiş olması şarttır. Yani, alacaklının, borçluya karşı başlattığı icra takibi kesinleşmiş ve borçlunun itirazı kalmamış olmalıdır. Eğer icra takibi kesinleşmeden dava açılmışsa, mahkeme alacaklıya takip işlemini tamamlaması için süre verir.

Bununla birlikte, davadan önce icra takibi yapılabileceği gibi dava sürecinde de takip işlemleri tamamlanabilir. İlamsız icra takibinde, borçlunun itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasının sonucu beklenir. Ayrıca, takip kesinleşmiş olsa bile, borçlunun menfi tespit davası açması durumunda da bu davanın sonucu beklenir.

3. Alacağın Gerçek Olması Şartı Nedir?

Tasarrufun iptali davasında talep edilen alacağın gerçek ve muvazaadan (hileli işlemlerden) arındırılmış olması gerekir. Yani, borçlu ve alacaklı arasında borcun yaratılması konusunda hileli bir işlem söz konusu olmamalıdır. Alacağın gerçekliği genellikle davalı üçüncü kişiler tarafından sorgulanır ve bu durumda mahkeme delilleri toplar, gerekirse ticari kayıtlar incelenir.

Eğer alacak muvazaalı ise, dava ön koşul yokluğundan reddedilir. Alacağın gerçek olup olmadığını tespit etmek için senet, ticari kayıtlar ve diğer delillerin incelenmesi yoluna gidilebilir. Özellikle senede dayalı takiplerde, senedin sahteliği iddia edilmişse, bu durumda ceza davasının sonucu beklenir.

4. Alacağın Tasarruftan Önce Doğmuş Olması Şartı Nedir?

Tasarrufun iptali davasında, alacaklıya ait olan alacak, borçlunun mal kaçırmaya yönelik tasarruf işlemlerinden önce doğmuş olmalıdır. Yani, borcun kaynağı tasarruf işleminden daha eski olmalıdır. Bu durum, Yargıtay tarafından da yerleşik içtihatlarla kabul edilmiş bir dava şartıdır.

Kambiyo senetlerine dayalı takiplerde, senedin düzenleme tarihi borcun doğum tarihi olarak kabul edilir. Ancak borcun daha önceki bir hukuki ilişkiden kaynaklandığı iddia edilirse, bu durumda ilgili tüm deliller toplanır ve borcun tam olarak hangi tarihte doğduğunun tespiti yapılır.

(5) Kez Görüntülendi

AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?

AVUKATA SORU SOR

 

AVUKATA SORU SORUN

Bize Ulaşın




    [recaptcha]

    BİZE ULAŞIN

    İletişim Bilgileri