Üç Kez “Boş Ol, Boş Ol, Boş Ol” Demek Kusur Sayıldı! Emsal Boşanma Kararı 2026

Üç Kez “Boş Ol, Boş Ol, Boş Ol” Demek Kusur Sayıldı! Emsal Boşanma Kararı 2026

Üç Kez “Boş Ol, Boş Ol, Boş Ol” Demek Kusur Sayıldı! Emsal Boşanma Kararı 2026 – Ankara Güncel Emsal Karar. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nden Dikkat Çeken Boşanma Hakkında Yeni İçtihat.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, boşanma davalarına ilişkin dikkat çekici bir karara imza attı. Kırşehir’de görülen bir davada, erkek eşin tanıkların huzurunda eşine üç kez “boş ol, boş ol, boş ol” demesi kusurlu davranış olarak değerlendirildi.

Bu karar, boşanma hukukunda sözlü ifadelerin de evlilik birliğini temelinden sarsacak nitelikte olabileceğini gösteren önemli bir emsal olarak kayda geçti.

Olayın Geçmişi: Tanıkların Huzurunda “Boş Ol” İfadesi Boşanma Sebebi Mi?

Kırşehir’de görülen boşanma davasında taraflar birbirlerine karşılıklı olarak dava açtı. Dosyada her iki tarafın da kusurları bulunduğu tespit edilmesine rağmen, mahkeme boşanmaya karar verdi. Ancak erkek eşin, tanıkların huzurunda eşine üç kez “boş ol” demesi, olayın seyrini değiştirdi.

İlk derece mahkemesi kararı sonrasında taraflar istinafa başvurdu, Bölge Adliye Mahkemesi başvuruyu reddetti ve dosya Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin önüne geldi.

Yargıtay: “Boş Ol” İfadesi Küçük Düşürücü ve Kusurlu Davranıştır

Yargıtay, yaptığı incelemede, “boş ol” ifadesinin tanıklar huzurunda söylenmesini, eşe yönelik küçük düşürücü bir davranış ve kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirdi.

Daire, Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi kapsamında bu sözlerin, evlilik birliğini temelinden sarsacak nitelikte olduğunu belirtti.

Kararda şu değerlendirmelere yer verildi: “Eşin, tanıklar huzurunda eşine üç kez ‘boş ol’ demesi, evlilik birliğini zedeleyen, onur kırıcı ve küçük düşürücü bir davranıştır. Bu ifadeler, eşin kişilik haklarını ihlal etmekte olup kusur olarak değerlendirilmelidir.”

Yargıtay, bu yönüyle boşanma davasında sözlü ifadelerin de kusur sayılabileceğine dair yeni bir içtihat oluşturdu.

“Boş Ol Kelimesi” Sözlü Şiddet Kavramı Mı?

Aile hukuku uzmanı, kararı değerlendirirken bunun aile hukukunda yeni bir dönemin başlangıcı olabileceğini söyledi. “Boş ol ifadesi İslami terminolojide boşanma anlamına geldiği için, eşe karşı tehdit, aşağılama veya psikolojik baskı olarak yorumlanabilir” dedi.

“Yargıtay, burada sadece sözün dini anlamını değil, söylendiği ortamı, niyeti ve tekrarlama biçimini de dikkate aldı. Üçüncü kişilerin huzurunda tekrarlanan bu söz, eşin toplum önünde küçük düşürülmesi anlamına gelir. Bu nedenle kişilik hakkı ihlali olarak değerlendirilmiştir.”

“Özel Ortamda Söylenmiş Olsaydı Farklı Olurdu”

Elvan Kılıç, Yargıtay’ın kararında üçüncü kişilerin varlığının belirleyici bir unsur olduğunu da vurguladı.

“Eğer bu söz özel bir tartışmada, sadece çift arasında söylenmiş olsaydı, bu kadar ağır bir kusur olarak değerlendirilmezdi. Ancak tanıklar önünde söylenmesi, eşin onurunu zedelediği için kusur olarak kabul edilmiştir.”

Bu açıklama, Yargıtay’ın özel alan – kamusal alan ayrımını boşanma hukukunda da dikkate aldığını gösteriyor.

Yargıtay’ın Mesajı: Sözlü Davranışlar Artık Daha Ciddi Ele Alınacak

Yargıtay’ın bu kararı, yalnızca “boş ol” ifadesiyle sınırlı değil.

Daire’nin daha önceki kararlarında da, “Seninle evlenmek hayatımın hatasıydı”, “İstemiyorsan defol git”, “Sana katlanamıyorum” gibi ifadeler de onur kırıcı sözler olarak değerlendirilmişti.

Ancak bu karar, sözlü davranışların tekrarlılığı, aleniyeti ve bağlamı açısından farklı bir boyut kazandırıyor.

Artık mahkemeler, boşanma davalarında yalnızca fiziksel şiddet veya sadakatsizlik gibi eylemleri değil, sözlü şiddet olarak nitelendirilebilecek ifadeleri de daha dikkatle inceleyecek.

Manevi Tazminat Talebi de Mümkün Mü?

Türk Medeni Kanunu’nun 174/2. maddesi uyarınca, kişilik haklarına saldırı teşkil eden davranışlarda mağdur eş, karşı taraftan manevi tazminat talep edebilir.

Avukat Kılıç’a göre, bu kararda da mağdur eşin manevi zararının oluştuğu kabul edilebilir:

“Eşin, tanıklar huzurunda küçük düşürülmesi psikolojik bir örselenmeye neden olur. Bu nedenle mağdur eş, manevi tazminat davası açabilir. Yargıtay’ın kararı bu tür talepler için güçlü bir dayanak teşkil ediyor.”

Hukukçulara Göre Karar Emsal Niteliğinde Karar!

Yargıtay kararları her ne kadar birebir bağlayıcı olmasa da, emsal içtihat olarak mahkemelere yol gösterir.

Bu karar, boşanma davalarında sözlü davranışların da kusur değerlendirmesinde dikkate alınabileceğini açıkça ortaya koyuyor.

Bu sayede, aile içi iletişimde saygı ilkesinin daha somut bir zemine oturması bekleniyor.

Uzmanlar, bu kararın “sözlü şiddet” kavramının Türk aile hukukunda daha güçlü bir şekilde yer bulmasını sağlayacağını belirtiyor.

Avukat ve Danışmanlık: Üç Kez “Boş Ol, Boş Ol, Boş Ol” Demek Kusur Sayıldı!

Sözler Artık Delil Niteliğinde. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin “Üç kez ‘boş ol’ demek kusurdur” kararı, aile hukukunda önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Bu karar, eşlerin birbirlerine yönelik söylemlerinin artık boşanma davalarında delil olarak kabul edilebileceğini ve manevi tazminat taleplerine gerekçe oluşturabileceğini ortaya koydu.

Yargıtay, sözlü davranışların da evlilik birliğini sarsacak nitelikte olabileceğini tescil etmiş oldu. Üç Kez “Boş Ol, Boş Ol, Boş Ol” Demek Kusur Sayıldı!

(4) Kez Görüntülendi

AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?

AVUKATA SORU SOR

 

AVUKATA SORU SORUN

Bize Ulaşın




    [recaptcha]

    BİZE ULAŞIN

    İletişim Bilgileri