Boşanma Davası Nasıl Açılır? İşte Sık Karşılaşılan Sorular ve Cevaplar

Boşanma Davası Nasıl Açılır? İşte Sık Karşılaşılan Sorular ve Cevaplar – Ankara Güncel Hukuk Rehberi.

Evlilik birliği temelden sarsıldığında, taraflardan biri ya da her ikisi boşanma davası açarak evliliğin sona ermesini talep edebilir. Ancak boşanma davası açmak, sadece bir dilekçe vermekle sınırlı değildir.

Boşanma süreci, hukuki gerekçelere, delillere ve yasal prosedürlere dayalı olarak yürütülür. Bu nedenle “boşanma davası nasıl açılır?” sorusu kadar, hangi tür boşanma davası açılacağı ve hangi belgelerin gerekli olduğu da büyük önem taşır.

Bu yazıda, boşanma sürecinin tüm aşamalarını, türlerini, gerekli belgeleri, mahkeme süresini ve en sık sorulan soruları yanıtladık.

Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Boşanma davası, eşlerden birinin veya her ikisinin Aile Mahkemesi’ne yazılı dilekçeyle başvurması ile açılır. Başvuru yapılacak mahkeme, eşlerden birinin ikamet ettiği yer Aile Mahkemesi olabilir. Eğer bulunduğunuz yerde Aile Mahkemesi yoksa, Asliye Hukuk Mahkemesi, boşanma davalarına aile mahkemesi sıfatıyla bakar.

Boşanma davası açmak için dilekçede şu bilgiler yer almalıdır:

Tarafların kimlik bilgileri, Boşanma sebebine ilişkin hukuki dayanak (örneğin “şiddetli geçimsizlik”, “zina”, “terk”, “akıl hastalığı” vb.),

Olayın özet anlatımı, Deliller (tanık, mesaj kayıtları, fotoğraflar, raporlar vb.), Talepler (nafaka, velayet, tazminat, mal paylaşımı gibi). Dava dilekçesi, mahkemeye bizzat veya avukat aracılığıyla UYAP sisteminden elektronik olarak sunulabilir.

Boşanma Davası Açmak İçin Hangi Mahkemeye Başvurulur? Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir?

Boşanma davası, Aile Mahkemesi’ne başvurarak açılır. Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde, Asliye Hukuk Mahkemesi bu sıfatla görev yapar. Yetkili mahkeme ise, eşlerden birinin yerleşim yeri veya son altı ay birlikte yaşadıkları yer mahkemesidir. Bu düzenleme, Türk Medeni Kanunu’nun 168. maddesi uyarınca belirlenmiştir.

Davacı eş, kendi ikamet ettiği yerdeki Aile Mahkemesi’nde dava açabileceği gibi, davalının bulunduğu yer mahkemesine de başvurabilir. Doğru mahkeme seçimi, davanın hızla ilerlemesi açısından önemlidir. Yanlış yetkili mahkemede açılan dava, süreci uzatabilir veya reddedilebilir.

Anlaşmalı Boşanma mı Çekişmeli Boşanma mı? Hangi Durumda Hangi Davayı Açmalısınız?

Evlilik süresi en az 1 yıl olmuşsa ve eşler boşanma konusunda uzlaşmışsa, anlaşmalı boşanma davası açılabilir. Bu davada taraflar, nafaka, velayet, tazminat, mal paylaşımı gibi tüm konularda anlaşmaya varmış olmalıdır. Aksi halde dava çekişmeli boşanmaya dönüşür. Çekişmeli boşanma, genellikle zina, şiddet, hakaret, terk veya evlilik birliğinin sarsılması gibi nedenlere dayanır. Anlaşmalı boşanma süreci genellikle tek celsede sonuçlanırken, çekişmeli davalar delil, tanık ve bilirkişi incelemesi nedeniyle aylar hatta yıllar sürebilir. Hangisinin uygun olduğu, tarafların uzlaşma iradesine bağlıdır.

Boşanma Davası Açarken Gerekli Evraklar ve Dilekçede Bilinmesi Gerekenler Nelerdir?

Boşanma davası açarken öncelikle boşanma dilekçesi, nüfus kayıt örneği, kimlik fotokopisi ve harç makbuzu gereklidir. Anlaşmalı boşanma davalarında ayrıca tarafların imzaladığı boşanma protokolü dosyaya eklenmelidir.

Dilekçede, boşanma sebebi açıkça belirtilmeli, olaylar kronolojik sırayla anlatılmalı ve deliller sıralanmalıdır. “Evlilik birliğinin temelinden sarsılması” gibi genel ifadeler yerine, somut olaylar belirtilmelidir. Yanlış veya eksik dilekçe, davanın reddine yol açabilir. Bu nedenle avukat desteğiyle dilekçenin hazırlanması önemlidir. Dava dilekçesi, boşanma sürecinin en kritik belgesidir.

Boşanma Davası Açma Süresi Var Mı? Özel Sebeplere Dayalı Boşanmalarda Süre Nasıl İşler?

Boşanma davası genel sebebe (TMK m.166) dayanıyorsa süre sınırı yoktur. Ancak özel boşanma sebeplerinde — örneğin zina, terk, hayata kast, pek kötü muamele veya hakaret gibi durumlarda — belirli süreler vardır.

Örneğin zina durumunda, olayın öğrenilmesinden itibaren 6 ay, her hâlde 5 yıl içinde dava açılmalıdır. Süre geçirilirse dava hakkı düşer. Bu nedenle olay tarihleri ve delil hazırlığı büyük önem taşır. Hak düşürücü süreler kesin niteliktedir. Süresi içinde açılmayan davalarda mahkeme doğrudan usulden ret kararı verir.

Boşanma Davasında Delil Olarak Neler Kullanılır? Tanık, Mesajlaşma, Kamera Kaydı vb.

Boşanma davasında delil çeşitleri oldukça geniştir. Tanık ifadeleri, mesaj kayıtları, WhatsApp yazışmaları, fotoğraf ve video kayıtları, polis tutanakları, hastane raporları ve sosyal medya paylaşımları delil olarak kullanılabilir. Ancak tüm delillerin hukuka uygun şekilde elde edilmiş olması gerekir.

Örneğin gizlice yapılan ses kaydı, yalnızca “kendini savunma hakkı” çerçevesinde kullanılabilir. Mahkeme, her delili ayrı değerlendirir ve evlilik birliğini temelinden sarsan olayların varlığına göre karar verir. Delillerin düzenli sunulması, davanın sonucunu doğrudan etkiler.

Boşanma Davası Açılırken Masraf, Harç ve Avukat Ücreti Ne Kadar? (2026 Güncel Bilgiler)

2026 yılı itibarıyla boşanma davası açma harcı ortalama 1.000–1.200 TL civarındadır. Ayrıca posta gideri, tebligat, bilirkişi ve dosya masrafları ile birlikte toplam ortalama 2.000–3.000 TL civarında bir tutar gerekir.

Avukatla temsil edilmesi halinde, Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Ücret Tarifesi’ne göre 2026 yılı için asgari ücret çekişmeli boşanma davalarında 45.000–90.000 TL, anlaşmalı boşanmalarda ise 45.000 TL civarındadır. Ücret, davanın zorluk derecesine, şehir ve avukatın tecrübesine göre değişebilir. Bazı durumlarda ek olarak nafaka ve tazminat talepleri için de harç ödenir.

Boşanma Davası Açıldığında Ortak Çocuk Velayeti ve Nafaka Talebi Nasıl İşler?

Boşanma davasında mahkeme, çocuğun üstün yararını esas alarak velayet hakkında karar verir. Eşlerin anlaşması varsa, velayet bu uzlaşıya göre düzenlenebilir; aksi halde mahkeme çocuğun yaşı, bakım koşulları ve ebeveynlerin yaşam standartlarını dikkate alır. Ayrıca çocuk lehine iştirak nafakası, eş lehine yoksulluk nafakası belirlenebilir.

Nafaka miktarı, tarafların gelir düzeyine ve çocuğun ihtiyaçlarına göre belirlenir. Velayet kararı kesinleşmeden önce, geçici olarak tedbir nafakası da hükmedilebilir. Mahkemeler, çocuğun duygusal ve fiziksel gelişimini korumak amacıyla velayeti titizlikle değerlendirir.

E-Devlet veya UYAP Üzerinden Boşanma Davası Açılabilir mi? Elektronik Dava Süreci Nasıl?

Evet, UYAP Vatandaş Portalı veya e-Devlet üzerinden boşanma davası açmak mümkündür. Ancak bu sistem üzerinden yalnızca dava dilekçesinin elektronik olarak sunulması sağlanır. Dilekçeyi yükledikten sonra mahkeme tarafından dava numarası oluşturulur ve süreç elektronik ortamda takip edilebilir. Fakat duruşmalara katılım, delil sunma ve beyan işlemleri halen fiziksel ortamda yapılmaktadır.

Avukatla çalışılıyorsa, dava UYAP Avukat Portalı üzerinden tamamen dijital yürütülebilir. 2026 itibarıyla elektronik imza ve kimlik doğrulama süreçleri kolaylaştırılmış, boşanma davaları için dijital başvuru süreci hızlanmıştır.

Boşanma Davasında Karar Ne Kadar Sürede Çıkar? İlk Duruşma, Karar ve Sonrası Süreç Nasıl İşler?

Anlaşmalı boşanma davaları genellikle tek celsede (1–2 hafta içinde) sonuçlanır. Çekişmeli boşanma davaları ise delil toplama, tanık dinleme, bilirkişi raporları gibi süreçler nedeniyle 9 ay ila 15 yıl arasında sürebilir. İlk duruşma genellikle dilekçelerin tamamlanmasından 3–6 ay sonra yapılır.

Karar kesinleştikten sonra taraflar, istinaf veya temyiz yoluna başvurabilir. İstinaf süresi 3 hafta, Yargıtay süreci ise ortalama 6 ay sürer. Mahkeme, gerekçeli kararını taraflara tebliğ ettikten sonra nafaka, velayet ve tazminat kararları uygulanmaya başlar.

Boşanma Davasını Geri Çekebilir Miyim? Davanın Reddedilmesi veya Feragat Etme Hakları Nelerdir?

Evet, davacı eş, karar verilmeden önce boşanma davasını geri çekebilir. Buna “feragat” denir. Feragat dilekçesi mahkemeye sunularak davadan vazgeçilebilir. Ancak feragat eden taraf, aynı olaylara dayanarak yeniden boşanma davası açamaz. Eğer karşı taraf da boşanma talebinde bulunmuşsa, davanın yalnızca bir kısmından vazgeçmek mümkün olmaz. Ayrıca dava delil yetersizliğinden reddedilmişse, aynı sebeplere dayanarak yeniden dava açmak için 3 yıl bekleme zorunluluğu vardır (TMK m.166/4). Bu nedenle feragat veya uzlaşma kararları dikkatle alınmalıdır.

Boşanma Davasında Nafaka Türleri Nelerdir? İştirak, Tedbir ve Yoksulluk Nafakası Arasındaki Fark Nedir?

Boşanma davalarında üç tür nafaka vardır: tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası.

Tedbir nafakası, dava devam ederken geçici olarak ödenir ve tarafların geçimini sağlar. İştirak nafakası, boşanma sonrası velayet kendisinde olmayan ebeveynin çocuğa düzenli katkıda bulunmasıdır. Yoksulluk nafakası ise, boşanma sonrası ekonomik olarak zorluk yaşayacak olan eşe bağlanır. Hakim, tarafların gelir durumu, kusur oranı ve yaşam standartlarına göre miktarı belirler. 2026 yılı itibarıyla nafaka miktarları TÜFE oranlarına göre artırılabilmekte ve her yıl yeniden uyarlama yapılabilmektedir.

Boşanma Sonrası Mal Paylaşımı Davası Ne Zaman Açılır? Aynı Dosyada mı Ayrı mı Görülür?

Mal paylaşımı (mal rejimi) davası, boşanma davasından ayrı açılır. Çünkü mal rejimi talepleri boşanma hükmüyle doğrudan ilişkilidir ancak farklı bir hukuki nitelik taşır. Türk Medeni Kanunu’na göre, mal paylaşımı davası boşanma kararının kesinleşmesinden sonra açılabilir. Boşanma davası devam ederken aynı dosyada ileri sürülmesi mümkün değildir.

Bu dava, evlilik süresince edinilen malların paylaştırılmasına yöneliktir. Açma süresi, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıldır. Eşlerin katkı oranı, tapu kayıtları, kredi ödemeleri ve gelir durumu bilirkişi tarafından incelenir.

Çocuğun Velayeti Hangi Eşe Verilir? Hakim Kararında Neye Bakar?

Velayet kararı, çocuğun üstün yararı esas alınarak verilir. Hakim, anne-babanın gelir düzeyine değil, çocuğa sağlayacağı fiziksel, psikolojik ve sosyal ortamın uygunluğuna bakar. Küçük yaşta çocuklarda genellikle anneye velayet verilir; ancak annenin yaşam koşulları çocuğun gelişimine uygun değilse, bu kural değişebilir. Çocuğun yaşı ilerledikçe, çocuğun görüşü de dikkate alınır.

Hakim, pedagojik raporlar, tanık beyanları ve sosyal inceleme raporları doğrultusunda karar verir. Tarafların gelir farkı tek başına belirleyici değildir; önemli olan çocuğun güvenli ve sağlıklı bir ortamda büyümesidir.

Boşanma Davasında Hakaret, Şiddet, Aldatma Gibi Fiiller Nasıl İspatlanır?

Boşanma davalarında hakaret, fiziksel veya psikolojik şiddet ve aldatma gibi fiiller somut delillerle ispatlanmalıdır. En sık kullanılan deliller; mesaj kayıtları, WhatsApp yazışmaları, kamera görüntüleri, tanık ifadeleri, hastane raporları ve polis tutanaklarıdır.

Hakim, delillerin hukuka uygun şekilde elde edilip edilmediğini titizlikle inceler. Özellikle aldatma fiilinde otel kayıtları, fotoğraflar ve üçüncü kişilerin tanıklıkları büyük önem taşır. Şiddet durumlarında ise Aile İçi Şiddet Önleme Kanunu (6284) kapsamında koruma kararı da alınabilir. Bu deliller, tazminat ve nafaka kararlarını da doğrudan etkiler.

Boşanma Davası Devam Ederken Aynı Evde Oturmak Davayı Etkiler mi?

Evet, boşanma davası sürerken aynı evde yaşamaya devam etmek kusur tespiti açısından önemlidir. Eğer taraflar birlikte yaşamayı sürdürüyorsa, bu durum barışma veya affetme anlamına gelebilir. Bu da geçmiş olayların boşanma gerekçesi olarak ileri sürülmesini zayıflatır. Ancak taraflar ekonomik veya çocuk nedeniyle aynı evde kalıyor ve fiilen ayrı yaşıyorsa, mahkemeye bu durum ispatlanmalıdır. Tanık beyanları, farklı odalarda yaşandığını gösteren ifadeler önemlidir. Hakim, bu durumu affetme niyeti olup olmadığına göre değerlendirir. Dolayısıyla birlikte yaşamak otomatik olarak davayı düşürmez, ancak dikkatle açıklanmalıdır.

Boşanma Davasında Psikolojik Şiddet Nasıl İspatlanır? Hakim Bu Durumu Nasıl Değerlendirir?

Psikolojik şiddet, hakaret, aşağılama, tehdit, ilgisizlik, küçümseme veya sürekli baskı şeklinde ortaya çıkabilir. Fiziksel iz bırakmadığı için ispatı zordur, ancak tanık ifadeleri, mesajlar, ses kayıtları, psikiyatri raporları ve yazışmalar önemli delil sayılır. Hakim, bu tür davranışların evlilik birliğini temelinden sarsıp sarsmadığını değerlendirir.

Psikolojik şiddet, tıpkı fiziksel şiddet gibi boşanma sebebidir. 2026 yılı Yargıtay kararlarında, uzun süreli duygusal baskıların “ağır kusur” sayıldığı görülmektedir. Bu nedenle psikolojik şiddet mağdurları mutlaka delil toplamalı ve profesyonel destek almalıdır.

Boşanma Kararı Kesinleşmeden Yeniden Evlenilebilir mi? Kesinleşme Süresi Nedir?

Hayır, boşanma kararı kesinleşmeden yeniden evlenmek mümkün değildir. Kararın kesinleşmesi için, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden sonra 2 haftalık istinaf süresi geçmelidir. Eğer istinaf veya temyiz yoluna başvurulmazsa, karar kesinleşir ve nüfus müdürlüğüne bildirilir. Kadınlar açısından ayrıca 300 günlük iddet süresi (bekleme süresi) vardır; ancak bu süre mahkemeden alınacak kararla kaldırılabilir. 2026 yılı itibarıyla e-Devlet üzerinden “karar kesinleşme şerhi” sorgulaması yapılabilmektedir. Bu şerh olmadan evlenme işlemleri yapılamaz.

Boşanma Davasında Anlaşma Sağlanırsa Süreç Nasıl Kısalır? Protokol Nasıl Hazırlanır?

Taraflar tüm konularda uzlaştığında, dava anlaşmalı boşanmaya dönüşür ve genellikle tek celsede sonuçlanır. Bunun için en az 1 yıllık evlilik süresi şartı aranır. Eşlerin birlikte hazırladığı boşanma protokolü, nafaka, tazminat, mal paylaşımı ve velayet konularını içermelidir. Hakim, protokolü uygun bulursa tarafları aynı duruşmada boşar.

Protokolün açık, eksiksiz ve iki tarafın serbest iradesine dayanması gerekir. Eksik düzenlenen protokoller, davanın uzamasına yol açabilir. 2026 yılı uygulamalarında mahkemeler, dijital imzalı protokolleri de geçerli kabul etmektedir.

Evlilik Birliği Temelinden Sarsılmışsa Boşanma Davası Nasıl Açılır? Hangi Davalar Bu Kapsama Girer?

Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi, “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” durumunda genel boşanma sebebini düzenler. Bu maddeye dayanarak, eşlerden biri diğerinin davranışları nedeniyle evliliği sürdürmenin imkânsız hale geldiğini ispatlarsa çekişmeli boşanma davası açabilir. Şiddet, hakaret, ilgisizlik, aldatma, sürekli tartışma veya güven sarsıcı davranışlar bu kapsama girer. Dava, Aile Mahkemesi’ne sunulacak dilekçeyle başlatılır. Deliller arasında tanıklar, mesajlar, fotoğraflar ve raporlar yer alabilir. Bu madde, en sık başvurulan boşanma nedeni olup Yargıtay kararlarında da geniş şekilde uygulanmaktadır.

Boşanma Sonrası Soyadı Değişikliği Nasıl Yapılır? Kadın Eski Soyadını Kullanabilir mi?

Boşanma kararı kesinleştikten sonra kadın, evlenmeden önceki soyadına otomatik olarak döner. Ancak eski eşinin soyadını taşımak istemesi hâlinde, Aile Mahkemesi’ne başvurarak izin alabilir. Hakim, bu talebi yalnızca “kadının menfaati varsa ve bu durum eski eşe zarar vermeyecekse” kabul eder. Karar kesinleştikten sonra soyadı değişikliği nüfus müdürlüğü tarafından yapılır ve e-Devlet üzerinden de görüntülenebilir. Ayrıca kimlik ve pasaport gibi belgelerde güncelleme yapılması gerekir. 2026 yılında soyadı değişikliği işlemleri artık e-Devlet üzerinden online dilekçeyle başlatılabilmektedir.

Boşanma Kararı Sonrasında Mal Rejimi Dava Süresi Ne Kadardır? (1 Yıllık Hak Düşürücü Süre)

Boşanma kararı kesinleştikten sonra mal paylaşımı davası açmak isteyen eşin 1 yıl içinde başvuru yapması gerekir. Bu süre hak düşürücü niteliktedir; yani geçirilirse dava hakkı ortadan kalkar. Süre, kararın kesinleşme tarihinden itibaren başlar. Dava, Aile Mahkemesi veya Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılabilir. Mal rejimi davası, evlilik süresince edinilen malların paylaştırılmasını konu alır. Eşin katkı payı, kredi ödemeleri, taşınmaz kayıtları ve gelir belgeleri dikkate alınır. Yargıtay kararları, sürenin boşanma kararının tebliği değil, kesinleşme tarihiyle başladığını vurgulamaktadır.

Evlilik İptali Davası Boşanmadan Farklı mı? Hangi Hallerde İptal Kararı Verilir?

Evlilik iptali, boşanma davasından farklıdır. Boşanma, geçerli bir evliliğin sona erdirilmesidir; iptal ise baştan geçersiz bir evliliğin ortadan kaldırılması anlamına gelir. Türk Medeni Kanunu’nun 145–160. maddeleri iptal sebeplerini düzenler. Aldatma, korkutma, yanılma, akıl hastalığı, yaş küçüklüğü veya evlenme engeli bu nedenler arasındadır. Örneğin, kişi evliliğe zorlanmışsa veya evlenme sırasında ayırt etme gücünden yoksunsa iptal kararı verilebilir. İptal davası da Aile Mahkemesi’nde açılır ve iptal kararı verilirse evlilik baştan hiç yapılmamış sayılır.

Boşanma Sonrasında Maddi-Manevi Tazminat Nasıl Talep Edilir? Miktar Nasıl Belirlenir?

Boşanma sonrası maddi ve manevi tazminat, kusursuz veya daha az kusurlu eş tarafından talep edilebilir. Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesi uyarınca, evliliğin bitmesiyle ekonomik ve psikolojik zarara uğrayan taraf, diğer eşten tazminat isteyebilir. Maddi tazminat, yaşam standardındaki düşüşü telafi eder; manevi tazminat ise kişilik haklarına yapılan saldırıyı giderir. Hakim, tazminat miktarını belirlerken tarafların kusur oranı, gelir düzeyi, yaşam koşulları ve olayın ağırlığına bakar. 2026 yılı Yargıtay kararlarında, manevi tazminat miktarlarının enflasyona göre artırıldığı görülmektedir.

Boşanma Davası Devam Ederken Eşin Evden Ayrılması veya Taşınması Davayı Etkiler mi?

Eşin boşanma davası sürerken evden ayrılması, bazı durumlarda “terk” olarak değil, fiili ayrılık olarak değerlendirilir. Eğer ayrılık şiddet, tehdit veya huzursuzluk nedeniyle olmuşsa, bu eylem haklı sayılır ve kusur oluşturmaz. Ancak eş, hiçbir gerekçe olmadan evi terk etmişse, mahkeme bu davranışı kusur olarak kabul edebilir. Terk süresi 6 ayı geçtiğinde diğer eş “terk nedeniyle boşanma davası” açabilir. Mahkeme, tarafların ayrılma nedenini tanık ve delillerle değerlendirir. Eşin evi boşaltması tek başına davayı düşürmez ancak kusur oranını etkiler.

Boşanma Kararından Sonra Nafaka Artırımı veya Kaldırma Davası Açılabilir mi?

Evet, boşanma kararından sonra ekonomik koşullar değiştiyse nafaka artırımı veya nafaka kaldırma davası açılabilir. TMK m.176/4 uyarınca, nafaka miktarı zamanla yetersiz hale gelmişse artırılabilir; eğer nafaka alan kişi yeniden evlenmişse, fiilen birlikte yaşıyorsa veya maddi durumu iyileşmişse kaldırılabilir. Davacı, Aile Mahkemesi’ne başvurarak bu değişikliği talep eder. Hakim, yeni gelir durumlarını, enflasyon oranlarını ve tarafların ihtiyaçlarını dikkate alır. 2026 yılı itibarıyla mahkemeler TÜİK verilerine göre nafaka miktarlarını güncellemektedir.

Boşanma Sonrasında Çocuğun Soyadı Nasıl Değişir? Annenin Talebiyle Değişiklik Mümkün mü?

Boşanma sonrası çocuk, velayet kimde olursa olsun babadan gelen soyadını taşır. Ancak velayet annedeyse, anne Aile Mahkemesi’ne başvurarak çocuğun soyadının kendi soyadına çevrilmesini talep edebilir. Yargıtay’ın güncel içtihatlarına göre, çocuğun üstün yararı varsa soyadı değişikliği mümkündür. Örneğin çocuk annenin yanında büyüyorsa, babayla iletişimi yoksa veya psikolojik aidiyet anne soyadına yönelmişse, mahkeme değişikliğe karar verebilir. 2026 itibarıyla bu davalar nüfus müdürlükleriyle dijital sistem üzerinden yürütülmektedir. Karar kesinleşince çocuğun yeni kimliği düzenlenir.

Boşanma Kararına Rağmen Eş Evi Boşaltmıyorsa Ne Yapılır? İcra Yoluyla Tahliye Mümkün mü?

Evet, boşanma kararına rağmen evi terk etmeyen eş, icra yoluyla tahliye edilebilir. Boşanma kararında konutun kime tahsis edildiği açıkça belirtilmişse, diğer eşin evde kalması “haksız işgal” sayılır. Bu durumda kazanan taraf, İcra Müdürlüğü’ne başvurarak tahliye işlemini başlatabilir. İcra emri tebliğ edildikten sonra süre verilmesine rağmen ev boşaltılmazsa, polis zoru ile tahliye yapılır. Ayrıca haksız kullanan eşten ecrimisil (kira bedeli) talep edilebilir. Yargıtay kararları, mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra tahliyenin derhal uygulanabileceğini belirtmektedir.

Şiddet Gören Eş Boşanma Davası Açmadan Koruma Kararı Alabilir mi?

Evet, şiddet gören eş boşanma davası açmadan önce 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu kapsamında koruma kararı alabilir. Bu karar için karakola, savcılığa veya Aile Mahkemesi’ne başvurmak yeterlidir. Hakim, şiddet tehdidi varsa aynı gün içinde karar verir. Koruma kararıyla eşe uzaklaştırma, iletişim yasağı, evden çıkarma ve geçici nafaka uygulanabilir. Bu tedbirler için avukat veya dava açma şartı aranmaz. 2026 yılında koruma talepleri e-Devlet üzerinden de yapılabilmektedir. Bu süreç, boşanma davasından bağımsız olarak yürütülür.

Boşanma Kararı İstinafa veya Temyize Giderse Ne Kadar Sürer?

Boşanma kararına karşı istinaf süresi kararın tebliğinden itibaren 2 hafta’dır. Dosya, Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilir ve inceleme ortalama 6–12 ay sürer. Kararın onanması veya bozulması sonucuna göre taraflar Yargıtay’a temyiz başvurusu yapabilir. Temyiz süresi de 2 haftadır. Yargıtay incelemesi genellikle 1 yıl içinde tamamlanır. Karar kesinleşmeden taraflar yeniden evlenemez. 2026 yılı itibarıyla istinaf mahkemelerinde elektronik dosya sistemi uygulanmakta, bu da süreci hızlandırmaktadır. Kesinleşme şerhi alındığında, boşanma kararı nüfusa bildirilir.

Boşanma Davasında Avukat Tutmak Zorunlu mu? Avukatsız Boşanmanın Riskleri Nelerdir?

Boşanma davasında avukat tutmak zorunlu değildir, ancak özellikle çekişmeli davalarda profesyonel destek büyük önem taşır. Çünkü dilekçede yapılan küçük bir hata, davanın reddine veya hak kaybına yol açabilir.

Avukat, delilleri doğru sunar, kusur oranını doğru belirler ve tazminat, nafaka, velayet gibi konularda en yüksek sonucu almanızı sağlar. Avukatsız açılan davalarda taraflar süreci uzatabilir veya yanlış mahkemeye başvurabilir. 2026 yılı itibarıyla Aile Mahkemeleri yoğun olduğu için, avukat desteği hem süreci kısaltır hem de hak kaybını önler.

Boşanma Sonrası Nafaka Ödenmezse Ne Olur? İcra Takibi Nasıl Başlatılır?

Boşanma sonrası nafaka ödenmezse, nafaka alacaklısı eş veya veli, İcra Müdürlüğü’ne başvurarak icra takibi başlatabilir. Nafaka borcu, mahkeme kararına dayandığı için doğrudan icra takibine konu olur; ilamlı icra türü uygulanır. Borçlu eş, ödeme emrine rağmen 7 gün içinde ödeme yapmazsa, alacaklı “nafaka borcunun ödenmemesi nedeniyle tazyik hapsi” talep edebilir. İcra Ceza Mahkemesi, borçlu hakkında 3 aya kadar tazyik hapsine karar verebilir. Bu ceza, borç ödendiğinde sona erer. Ayrıca birikmiş nafaka borçları faizle birlikte tahsil edilir. 2026 uygulamalarında, nafaka takibi e-Devlet üzerinden elektronik icra yoluyla başlatılabilmektedir.

Boşanma Sonrası Eşin Mal Kaçırdığını Düşünen Taraf Ne Yapmalı? Tasarrufun İptali Davası Açılabilir mi?

Eğer bir eş, boşanma sürecinde veya öncesinde mal varlığını üçüncü kişilere devrederek diğer eşi zarara uğratıyorsa, mağdur taraf Tasarrufun İptali Davası (İİK m.277 vd.) açabilir. Bu dava, özellikle taşınmaz devri, araç satışı veya banka transferleri yoluyla yapılan muvazaalı işlemleri hedef alır. Mahkeme, işlemin hileli yapıldığını tespit ederse devri iptal eder ve mal tekrar tasfiye kapsamına alınır. Dava, genellikle boşanma kararının kesinleşmesinden sonra açılır. Yargıtay’a göre, üçüncü kişi de iyi niyetli değilse iptal kararı verilir. 2026 itibarıyla tasarrufun iptali davaları, özellikle mal rejimi tespitiyle birlikte yürütülmektedir. Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Boşanma Sonrası Çocuğun Velayeti Değiştirilebilir mi? Hangi Şartlarda Velayet Kararı Yeniden Görülür?

Evet, boşanma sonrası velayet kararı kesin değildir; çocuğun üstün yararı değiştiğinde velayet davası yeniden açılabilir. Örneğin velayet sahibi ebeveynin çocuğa kötü muamele etmesi, ihmalde bulunması, evlenmesi veya yaşam koşullarının olumsuz hale gelmesi hâlinde diğer ebeveyn “velayetin değiştirilmesi davası” açabilir. Aile Mahkemesi, sosyal inceleme raporu, tanık beyanları ve pedagog değerlendirmeleriyle karar verir. Çocuğun yaşı uygunsa, görüşü de alınır. 2026 yılı Yargıtay kararlarında, çocuğun menfaati ve duygusal bağlılık en önemli kriterler olarak vurgulanmaktadır.

Boşanma Sonrası Kadın Eski Eşinin Soyadını Kullanabilir mi? Hangi Hallerde Mahkeme İzni Gerekir?

Boşanma kararı kesinleşince kadın, evlenmeden önceki soyadına döner. Ancak mesleki, akademik veya sosyal tanınırlığı açısından eski eşinin soyadını kullanmak istiyorsa Aile Mahkemesi’ne başvurarak izin alabilir. Hakim, bu talebi ancak “kadının menfaati” ve “eski eşin zarar görmemesi” şartıyla kabul eder. İzin kararı kesinleştiğinde, nüfus kayıtları güncellenir ve kimlik belgeleri yenilenir. 2026 yılı uygulamalarında, soyadı kullanım izni için başvurular e-Devlet üzerinden yapılabilir hale gelmiştir. Yargıtay, özellikle kamuoyu önünde tanınan kadınlara bu hakkın verilmesini destekleyen kararlar vermektedir. Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Boşanma Sonrası Çocuğun Eğitim Masraflarını Kim Karşılar? Katkı Payı Nafakası Nedir?

Boşanma sonrası çocuğun eğitim giderleri, velayet sahibi olmayan ebeveyn tarafından karşılanmak zorundadır. Bu ödeme, katkı payı nafakası olarak adlandırılır. Katkı nafakası; okul ücreti, servis, kurs, kırtasiye ve barınma gibi giderleri kapsar. Hakim, çocuğun yaşı, eğitimi ve ebeveynlerin gelir durumuna göre miktarı belirler. Üniversite çağındaki çocuklar reşit olsa bile, eğitim devam ettiği sürece bu nafaka talep edilebilir. 2026 Yargıtay kararlarına göre, katkı nafakası iştirak nafakasından bağımsız olarak ayrıca hükmedilebilir. Bu nafaka, çocuğun eğitim hakkını koruma amacını taşır. Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Boşanma Davasında Sahte Tanıklık Tespit Edilirse Ne Olur? Ceza Davası Açılabilir mi?

Boşanma davasında gerçeğe aykırı tanıklık yapmak, Türk Ceza Kanunu’nun 272. maddesi uyarınca “yalan tanıklık suçu” sayılır. Bu suçu işleyen tanık hakkında 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilebilir. Eğer tanıklık yargılama sonucunu etkilediyse, ceza artar. Taraflar, tanığın gerçeğe aykırı beyan verdiğini ispatlarsa, savcılığa suç duyurusunda bulunabilir. Ayrıca mahkeme, tanığın beyanını güvenilmez bularak dikkate almayabilir. 2026 uygulamalarında, sahte tanıklığın tespiti halinde boşanma kararının yeniden incelenmesi (yargılamanın yenilenmesi) de mümkündür. Bu nedenle tanık beyanları dikkatle değerlendirilir.

Boşanma Davasında Eşin Ailesine Hakaret veya Müdahale Kusur Sayılır mı?

Evet, eşin diğer eşin ailesine hakaret etmesi, müdahale veya küçük düşürücü davranışlarda bulunması ağır kusur sayılır. Yargıtay içtihatlarına göre bu tür davranışlar, evlilik birliğini temelinden sarsan sebepler arasındadır (TMK m.166). Eşin ailesine yönelik sürekli eleştiri, saygısızlık veya hakaret, mağdur eş lehine boşanma sebebi oluşturur. Mahkeme, bu iddiaları tanık beyanları, mesaj kayıtları veya sosyal medya paylaşımlarıyla değerlendirir. Kusurlu eş, hem manevi tazminat hem de nafaka hakkı kaybı riskiyle karşılaşabilir. 2026 yılı kararlarında, bu tür eylemler “onur kırıcı davranış” kapsamında ele alınmaktadır. Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Boşanma Sonrası Çocuğun Yurtdışına Çıkarılması İçin Velayet Sahibinin Onayı Gerekir mi?

Evet, çocuğun yurtdışına çıkarılması için velayet sahibinin yazılı izni gerekir. Eğer velayet iki ebeveynden birine verilmişse, diğer ebeveynin tek başına çocuğu yurt dışına götürmesi suç oluşturabilir. Velayet sahibi olmayan ebeveynin, çocuğun pasaport alması veya eğitim için yurtdışına gitmesi konusunda muvafakatname vermesi zorunludur. Bu belge noterden düzenlenir. Yargıtay 2026 kararlarında, velayet sahibinin rızası olmadan yapılan çıkışların “çocuğun kaçırılması” olarak değerlendirileceğini belirtmiştir. Ortak velayet durumlarında ise her iki ebeveynin onayı şarttır.

Boşanma Davasında Kadınların Maddi Haklarını Koruyan Kanunlar Hangileridir? (TMK, 6284, TCK)

Kadınların boşanma sürecinde ve sonrasında haklarını koruyan başlıca yasal düzenlemeler:

Türk Medeni Kanunu (TMK): Nafaka, tazminat, velayet, mal rejimi hükümlerini düzenler.

6284 sayılı Kanun: Şiddete uğrayan kadınlar için koruma, uzaklaştırma ve geçici nafaka sağlar.

Türk Ceza Kanunu (TCK): Fiziksel, psikolojik veya ekonomik şiddet uygulayan eşe ceza öngörür.

Bu yasalar, boşanma sürecinde kadınların ekonomik ve fiziksel güvenliğini teminat altına alır. 2026 itibarıyla, 6284 sayılı Kanun kapsamındaki tedbir kararları e-Devlet üzerinden anlık sorgulanabilir hale gelmiştir. Boşanma Davası Nasıl Açılır?