Trafik Kazası Sonucu Taksirle Ölüme Neden Olma

Trafik Kazası Sonucu Taksirle Ölüme Neden Olma Suçu nedir? Taksirle adam öldürmek trafik kazası cezası mahkeme tarafından yapılacak değerlendirmeler sonucuna göre belirlenmektedir. Bu tip davalarda dikkate alınan en temel unsur kişinin kusurudur. Trafik kazalarında yaşanan ölümlerde, taksirle ölüm suçuna ilişkin hükümler geçerli olmaktadır. Şayet trafik kazasında sürücünün bir kastının olması durumunda kasten öldürme suçu kapsamında değerlendirme yapılacaktır.

Trafik kazası nedeniyle taksirle öldürmenin ortaya çıkması halinde yapılması gereken ilk iş kusur tespitidir. Mahkeme tarafından görevlendirilen bilirkişi aracılığıyla kazada kusur tespiti yapılmaktadır. Yapılan kusur tespitinin ardından esaslı bir şekilde kusuru olan kişi asli kusurlu, daha az kusurlu olan kişiler ise tali kusurlu olarak tanımlanmaktadır.

Trafik Kazalarında Taksirle Öldürme Suçu Cezası Nedir?

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında taksirli suçlara ilişkin cezalar açıkça belirlenmiştir. Taksirle öldürme suçunda, kişinin davranışında öngörülemeyecek şekilde fiilin gerçekleşmesi halinde taksirli suçlar tanımlanmaktadır. Bu noktada kişinin işlediği suçun niteliği ve kusur oranına göre farklı cezai işlem uygulanacaktır. Genellikle taksirle işlenen suçlar için ağır cezalar ön görülmemiştir. Taksirli suçlarda kasıt olmadığı müddetçe yargılama bu doğrultuda yapılmaktadır.

Taksirle öldürme suçunda kanunlarda 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ön görülmektedir. Bunun yanı sıra, birden fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan trafik kazası için 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası verilebilir. İster trafik kazası ister iş kazası taksirle ölüme neden olma ile sonuçlansın aynı unsurlar dikkate alınarak değerlendirilecektir.

Ölümlü Trafik Kazası Destekten Yoksun Kalma Tazminat Davası

Ölümlü trafik kazalarında taksirli öldürme suçunun yanı sıra tazminat davası da açılabilmektedir. Özellikle kaza nedeniyle ölen kişinin bakmakla yükümlü olduğu yakınlarının yoksulluğa düşmemesi ve sosyal haklarının korunması adına destekten yoksun kalma tazminatı talep edilebilmektedir. Trafik kazası sonucu taksirle ölüme neden olma suçundan dolayı yargılanan kişiler için ayrıca tazminat davası da açılabilmektedir.

Destekten yoksun kalma tazminatı, trafik kazası sonucu hayatını kaybeden kişinin yakınları tarafından açılabilmektedir. Bu davanın sonucuna göre ölen kişinin kazada kusursuz olduğunun ispatlanması halinde tazminat ödenir. Taksirle ölüme sebebiyet verme beraat ile sonuçlanabilmektedir. Ancak kusurun doğru tespit edilmesi halinde hem tazminat hem de kanunda ön görülen cezalar kazaya neden olan kişiye verilmektedir.

Trafik Kazası ve Taksirle Öldürme Suçu Zamanaşımı Süresi Var Mıdır?

Trafik kazası nedeniyle taksirle öldürme suçuna ilişkin kanunlarda belirlenen süre 15 yıldır. Taksirle ölüme neden olma suçu için geçerli olan bu dava zamanaşımı süresinin trafik kazası sonucu ölümlerde de geçerli olmaktadır. Trafik kazası sonucu taksirle öldürme zamanaşımı süresi, şikâyete bağlı bir suç olmadığından dolayı söz konusu olayın öğrenilmesinin hemen ardından dava açılabilmektedir. Bu durumda herhangi bir süreden söz etmek mümkün değildir. Bunun yanı sıra, taksirle ölüme neden olma suçunda kanunda ön görülen diğer süreler uygulanacaktır.

Trafik Kazası Sonucu Taksirle Ölüme Neden Olma

Taksirle Ölüme Neden Olma Trafik Kazası konusu ile ilgili açıklama ve yargıtay kararlarına yer verilmiştir.

Taksir Suçu

MADDE 22 – (1) Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hallerde cezalandırılır.

(2) Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir.

(3) Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır; bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.

(4) Taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza failin kusuruna göre belirlenir.

(5) Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkes kendi kusurundan dolayı sorumlu olur. Her failin cezası kusuruna göre ayrı ayrı belirlenir.

(6) Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir halinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir.

Trafik Kazası Sonucu Taksirle Ölüme Neden Olma Yargıtay Kararları

TAKSİRLE ÖLÜME NEDEN OLMA SUÇU – TANIK ANLATIMI İLE TUTANAK İÇERİĞİNİN ÇELİŞKİLİ OLDUĞU – BİLİRKİŞİ RAPORU İLE ADLİ TIP KURUMU RAPORU ARASINDA ÇELİŞKİ OLDUĞU – TUTANAĞI DÜZENLEYEN GÖREVLİLERİN TANIK OLARAK DİNLENMESİ VE OLAY YERİNDE KEŞİF YAPILMASI GEREĞİ

ÖZET: Sanığın, olay sırasında, emniyet şeridinde durduğuna ve geri geri gitmediğine ilişkin savunmaları ile bu savunmayı destekler mahiyetteki olayın tek görgü tanığının anlatımları, görevli trafik polisleri tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağındaki bilgilerle örtüşmemektedir. Olayın meydana geliş şeklini iki ayrı olasılığa göre değerlendirerek, sanığın kusur oranını bu alternatiflere göre belirleyen bilirkişi ile Adli Tıp Kurumu’nun raporu arasında da gerek olayın gerçekleşme şeklini kabulde, gerekse kusur oranlarının belirlenmesi açısından farklılıklar bulunmaktadır. Bu nedenle, trafik kazası tespit tutanağı düzenleyen görevlilerin tanık olarak dinlenilmesi, gerekirse olay mahallinde keşif yapılması ve bu aşamadan sonra sanığın kusur durumunun belirlenmesi yoluna gidilmesi, maddi gerçeğe ulaşılması açısından zorunludur.

YARGITAY KARARI: TAKSİRLE ÖLÜME NEDEN OLMA TRAFİK KAZASI

TAKSİRLE ÖLDÜRME SUÇU – TEMEL HÜRRİYETİ BAĞLAYICI CEZANIN ALT HADDEN DAHA FAZLA UZAKLAŞILMAK SURETİYLE BELİRLENMESİ GEREĞİ – EKSİK CEZA TAYİN EDİLMESİNİN İSABETSİZLİĞİ – HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Sanık hakkında hükmolunan hürriyeti bağlayıcı cezanın TCK’nun 50/1-a maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesi yönünden isabetli olan yerel mahkeme direnme hükmünün, 2-6 yıl hapis cezasını gerektiren taksirle öldürme suçundan sanık hakkında temel hürriyeti bağlayıcı cezanın TCK’nun 61/1 ile 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütler uyarınca alt hadden daha fazla uzaklaşılmak suretiyle belirlenmesi gerekirken, eksik ceza tayin edilmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.

YARGITAY KARARI: TAKSİRLE ÖLÜME NEDEN OLMA TRAFİK KAZASI

TAKSİRLE YARALAMA VE ÖLÜME NEDEN OLMA SUÇU – ASLİ KUSUR – SANIĞIN KENDİSİ VE AİLESİ DIŞINDA KİŞİLERİN DE MAĞDUR OLDUĞU – ATILI SUÇUN BÖLÜNEMEYECEĞİ – ŞAHSİ CEZASIZLIK SEBEBİNİN UYGULANAMAYACAĞININ GÖZETİLMESİ GEREĞİ.

ÖZET: Asli kusurlu olarak eşinin ölümü, biri şikâyetçi olmak üzere altı kişinin yaralanmasına sebebiyet veren sanığın, eşinin ölümü nedeniyle kişisel ve ailevi durumu bakımından artık bir cezaya hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olduğu açık ise de olayda münhasıran kendisi ve ailesi dışında başkalarının da zarar gördüğü, mağdurlardan birisinin şikâyetçi olduğu ve üzerine atılı suçun bölünmesinin de mümkün olmadığı anlaşıldığından, şahsi cezasızlık sebebinin uygulanmasına imkan bulunmamaktadır. Bu nedenle yerel mahkemenin direnme hükmü isabetli değildir.

YARGITAY KARARI: TAKSİRLE ÖLÜME NEDEN OLMA TRAFİK KAZASI

TAKSİRLE ÖLÜME SEBEBİYET VERME SUÇU – YEREL MAHKEMECE SANIĞIN EHLİYETİNİN BULUNMAMASI EYLEMİN BİLİNÇLİ TAKSİRLE GERÇEKLEŞTİRİLDİĞİNE GEREKÇE GÖSTERİLDİĞİ – TEK BAŞINA EYLEMİN BİLİNÇLİ TAKSİRLE GERÇEKLEŞTİRİLDİĞİNİ GÖSTERMEDİĞİ

ÖZET: Yerel mahkemece sanığın ehliyetinin bulunmaması, eylemin bilinçli taksirle gerçekleştirildiğine gerekçe gösterilmiş ise de, sürücü belgesi olmaksızın araç kullanmak, tek başına eylemin bilinçli taksirle gerçekleştirildiğini göstermemekte olup, nitekim taksirle öldürme ve yaralama suçlarından verilen hükümlerin temyiz incelemesini yapan Özel Dairece de sürücü belgesiz araç kullanmak tek başına bilinçli taksir hali olarak kabul edilmemiştir. (5237 S. K. m. 22) (2918 S. K. m. 52) (Karayolları Trafik Yönetmeliği m. 138) Taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan sanık (H.Y.)’ın 5237 sayılı TCK’nun 85/1 ve 22/3. maddeleri uyarınca 2 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin, (A.) 10. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 23.06.2010 gün ve 613-716 sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesince 04.06.2012 gün ve 21409 – 13906 sayı ile;  isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.

Öğretide de benimsendiği üzere, Ceza Genel Kurulunun birçok kararında taksirin unsurları; 

1- Fiilin taksirle işlenebilen bir suç olması,

2- Hareketin iradi olması,

3- Sonucun istenmemesi,

4- Hareket ile sonuç arasında nedensellik bağının bulunması,

5- Sonucun öngörülebilir olmasına rağmen öngörülememiş olması, şeklinde kabul edilmektedir.

Taksirli suçlarda da, gerek icrai hareketin gerekse ihmali hareketin iradi olması ve meydana gelen neticenin öngörülebilir olması gerekmektedir. İradi bir davranış bulunmadığı takdirde taksirden bahsedilemeyeceği gibi, öngörülemeyecek bir sonucun gerçekleşmesi halinde de failin taksirli suçtan sorumluluğuna gidilemeyecektir. Sonucun gerçekleşmesinde, mağdurun taksirli davranışının da etkisinin bulunması halinde, diğer taksirli davranış nedensellik bağını kesmediği sürece bu durum failin taksirli sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı gibi, taksirin niteliğini de değiştirmez. 5237 sayılı TCK’nda kusurun derecelendirilmesi suretiyle herhangi bir ceza indirimi söz konusu olmadığından, bu hal ancak temel cezanın tayininde dikkate alınabilir. 5237 sayılı TCK’nda taksir; basit taksir ve bilinçli taksir şeklinde ayrıma tabi tutulmuş, kanunun 22/3. fıkrasında bilinçli taksir; şeklinde tanımlanmış, bu halde taksirli suça ilişkin cezanın üçte birden yarıya kadar arttırılacağı öngörülmüştür. Basit taksir ile bilinçli taksir arasındaki ayırıcı ölçüt; taksirde failin öngörülebilir nitelikteki neticeyi öngöre-memesi, bilinçli taksir halinde ise bu neticeyi öngörmüş olmasıdır.

Bilinçli taksirde gerçekleşen sonuç, fail tarafından öngörüldüğü halde istenmemiştir. Gerçekten neticeyi öngördüğü halde, sırf şansına veya başka etkenlere, hatta kendi beceri veya bilgisine güvenerek hareket eden kimsenin hali, bunu öngörmemiş olan kimsenin hali ile bir tutulamaz. Neticeyi öngören kimse, ne olursa olsun, bu sonucu meydana getirecek harekette bulunmamakla yükümlüdür.

Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Sanığın hafif eğimli ve virajlı yolda, yol şartlarına göre hızını ayarlamayarak yol kenarında yürümekte olan (E.)’e arkadan çarparak ölümüne neden olması şeklinde gelişen olayda, alkollü olduğu ya da aşırı süratli ve tehlikeli şekilde araç kullandığına dair delil bulunmadığı gibi, araç kullanmayı bilmediği de ileri sürülmeyen sanığın, meydana gelen neticeyi öngörmesi gerektiği halde gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek öngöremediği, dolayısıyla bilinçli taksir halinin bulunmadığının kabulü gerekmektedir. Yerel mahkemece sanığın ehliyetinin bulunmaması, eylemin bilinçli taksirle gerçekleştirildiğine gerekçe gösterilmiş ise de, sürücü belgesi olmaksızın araç kullanmak, tek başına eylemin bilinçli taksirle gerçekleştirildiğini göstermemekte olup, nitekim taksirle öldürme ve yaralama suçlarından verilen hükümlerin temyiz incelemesini yapan Özel Dairece de sürücü belgesiz araç kullanmak tek başına bilinçli taksir hali olarak kabul edilmemiştir. (12 CD.nin 12.09.2013 gün 1592-19861 ve 08.10.2013 gün 2681-22998 sayılı kararları). Bu itibarla, isabetsiz olan yerel mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle, (A.) 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.10.2012 gün ve 593 – 644 sayılı direnme hükmünün sanığın eylemini taksirle gerçekleştirdiği gözetilmeksizin, bilinçli taksirle gerçekleştirdiğinin kabulü ile karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına..

10 SORULAR

  1. ZEKİYE OZULU dedi ki:

    Trafik Kazası Sonucu Taksirle Ölüme Neden Olma Makaleniniz davası ile ilgili net bir yazı olmuş.. teşekkürler..

  2. ATEŞ KONAR dedi ki:

    Trafik Kazası Sonucu Taksirle Ölüme Neden Olma Sayın İlkay hukuk bürosu, bu davayı açmayı düşünüyorum..

  3. ALİ ÖZCAN dedi ki:

    Trafik Kazası Sonucu Taksirle Ölüme Neden Olma Davada zaman aşımı süresi var mı? Dava zaman aşımı süresini belirtirseniz sevinirim..

  4. IRMAK DENİZ dedi ki:

    Trafik Kazası Sonucu Taksirle Ölüme Neden Olma bu konu hakkında geri dönüş yaparsanız sevinirim iyi çalışmalar.

  5. MERİH AKTOZ dedi ki:

    Trafik Kazası Sonucu Taksirle Ölüme Neden Olma Şahitlerim mevcuttur ne yapmalıyım yardımcı olursanız sevinirim şimdiden teşekkür ederim ..

  6. ÖZNUR OKANT dedi ki:

    Trafik Kazası Sonucu Taksirle Ölüme Neden Olma Davayı açma şartları nelerdir..

  7. IRAZ CİVAN dedi ki:

    Trafik Kazası Sonucu Taksirle Ölüme Neden Olma Dava ve avukat masrafları konusunda bilgi verebilir misiniz?

  8. MELTEM KÜPELİ dedi ki:

    Trafik Kazası Sonucu Taksirle Ölüme Neden Olma hukuk mahkemesine temyiz dilekçesi örneği varmıdır. Bana yardımcı olurmusunuz..

  9. GÜLCE SERT dedi ki:

    Trafik Kazası Sonucu Taksirle Ölüme Neden Olma Bu konuda dava dilekçesi nasıl yazılır nedeniler nasıl açıklanır.

  10. ERHAN NALBAT dedi ki:

    Trafik Kazası Sonucu Taksirle Ölüme Neden Olma hukuk mahkemesine temyiz dilekçesi örneği varmıdır. Bana yardımcı olurmusunuz..

MERİH AKTOZ için cevap yaz

 

AVUKATA SORU SORUN

Bize Ulaşın




[recaptcha]

BİZE ULAŞIN

İletişim Bilgileri